|
13. Ders: Mesih’in Bedeninde Birlik
Vücudunuzun bir parçasına kasıtlı olarak zarar vermeyi hiç düşünür müydünüz? Tabii ki hayır, bedenlerimiz varoluşumuzun en önemli parçasıdır. Onlar olmadan hareket edemeyiz, çalışamayız, sevemeyiz, uyuyamayız, yiyemeyiz ve içemeyiz. Bedenlerimiz yalnızca sevgi dolu, sistemli ve mükemmel bir Tanrı’nın yaratabileceği muhteşem bir sanat eseridir. Her parça mükemmel şekilde birbiriyle uyumludur ve diğerlerini tamamlar. El bardağı tutar, kol eli ağzımıza yaklaştırır, ağzımız suyu içeri alır, gırtlak kaslarımız açılarak suyun yemek borumuzdan akmasını sağlar, midemiz ve bağırsaklarımız suyu emer ve kanımız sudaki hayatî besinleri tüm bedene götürerek hücreleri besler, böylece tüm bu sürecin tekrarlanabilmesine imkân sağlar. Bir kolumuz veya bacağımız, gözlerimiz veya kulaklarımız olmadan da yaşayabiliriz, ancak hiçbirimiz bu şekilde var olmayı seçmeyiz. Hiçbirimiz “Gözlerim kulaklarımdan daha önemli, bu nedenle kulaklarımı kesip atacağım” demez. Bunun düşüncesi bile saçma. Peki bunun İsa’nın izleyicisiyle ne ilgisi var?
Son dersimizde Pavlus’un İsa’nın izleyicilerinden kenetlenip kaynaşmış ve birbirlerine bağımlı olan bir beden olarak söz ettiğini görmüştük. Bedenin üye mükemmel uyum ve birlik içinde çalıştıkları gibi, İsa da bizim birlikte çalışmakla kalmayıp bir olmamızı ister (Yuhanna 17:22).
S1. İsa, bizi bir olmamızı neden istiyor? Mezmur 133:1 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
İsa bizim bir olmamızı istiyor, çünkü bu iyidir. Ayrıca, güzeldir. Ancak başka nedenler de var.
S2. Allah ile İsa arasında nasıl bir ilişki vardır? Yuhanna 10:30 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Bir olmak iyidir ve güzeldir, üstelik İsa ile Allah’ın ilişkisinin özüdür. Allah ile İsa birdir. Mükemmel bir uyum ve birlik içinde yaşarlar.
S3. Allah ile İsa nasıl birdir? Yuhanna 5:30 ve 10:14, 15 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
İsa kendisinin düşündüğü ve yaptığı her şeyin Allah’ın düşüncesine uygun olduğunu söyledi. Hakkında farklı düşündükleri tek bir şey bile yoktur. İsa birinin günahlarını bağışlarsa, Allah onun günahlarını bağışlar. İsa birini yargılar ve onu cezalandırırsa, Allah da aynı yargıyı verir. Kısacası, İsa ile Allah düşünce, amaç ve eylemde birlik içindedir. Tüm bunlar akla gelebilecek en saf sevgiden kaynaklanmaktadır.
S4. İsa bizim için ne istedi? Yuhanna 17:20–23 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
İsa bizim de tıpkı kendisi ve Baba gibi, amaçta, düşüncede ve eylemde bir olmamız için dua etti. Hatta birlik olmamız İsa’nın izleyicisi olduğumuzun bir işaretidir.
S5. Sizce birliğin temeli nedir?
Y. __________________________________________________
S6. İnsanlar İsa’nın izleyicisi olduğumuzu nasıl anlayacaklar? Yuhanna 13:34, 35 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Birliğimizin temeli saf ve katışıksız sevgidir! Birbirimizi seversek gerçek birliğe sahip oluruz. Biri olmadan diğeri olmaz.
Parlak Yıldızlar Dizisi (Filipililer 2:14–16)
Grup bu konuyu işlerken, okumuş oldukları bölüm üzerinde düşünmek için burada ara verdiler. Pek çok soruya yanıt bulmaya çalıştılar. Örneğin, Allah’ın eylemleri O’nun sevgi olduğunu nasıl gösterir? Allah’a hayatınızda yer vermeden kalbinizde sevgi olması mümkün müdür? Ailelerinde, komşuları arasında, ülkelerinde ve kültürlerinde sevgi genel olarak neye benzer?
Son birkaç haftadır Mert’in arkadaşı Yusuf kız arkadaşı Ece’yle birlikte çalışmalara katılıyordu. Mert’in dostluğuna çok değer vermesine ve genel tavrında büyük bir değişiklik fark etmesine rağmen, Yusuf başlangıçta sırf meraktan gelmişti. Fakat ikinci ve üçüncü kez geldiğinde kendi de şaşırdı. Sanki bir şey onu çekiyor gibiydi, göremediği fakat kesinlikle hissettiği bir şey. Konuşma sırasında hissettiği şeyin ne olduğunu anladı ve paylaşmaya başladı.
“Umarım gücenmezsin Mert, fakat başlangıçta gruba yalnızca merak ettiğim için gelmiştim. Kutsal Kitap çalışmasının ve Hristiyan duasının neye benzediğini görmek istedim. Ayrıca İsa hakkında sizin ne düşündüğünüzü öğrenmek istedim, bilhassa hayatım boyunca bana söylenenleri de dikkate alarak. Samimiyetle itiraf edeyim, Mert beni davet ettiğinde onu kırmak da istemedim. Bir–iki kere gelip, daha sonra ona ilgimi çekmediğini söylerim diye düşündüm. Fakat açıklanamaz bir şey oldu. Gelmemi sağlayan merak gerçekten bir isteğe dönüştü. Gelmezsem hayatımda eksik bir şeyler kalacak gibi hissettim, daha önce hiç orada olmayan, en azından aynı şekilde olmayan bir şey. Her neyse, başta o bir şeyin ne olduğunu bilmiyordum. Fakat sanırım sonunda anladım.”
Yusuf öne eğilerek daha duygulu bir tonla konuştu: “O şey bizdik; ben, Ece, Mert, Fatma Teyze, Mehmet Hoca, Ekrem Abi, Filiz Abla, Türkan Teyze, Gül ve ayrıca bu akşam burada olmasalar da Reşat Abi ile Afife Abla. Aslında tam olarak “biz” değil. Grup dinamiği, bağlantı, birliktelik duygusu ve topluluktu. Ancak daha da önemlisi, tüm bunların arkasındaki şeydi. Bu sevgiydi! Şimdi neden olduğunu anlıyorum.”
Fatma, Mehmet ve diğerleri Yusuf’un ifadelerindeki samimiyeti sezebiliyorlardı. Fatma tereddüt etmeden yerinden kalkarak Yusuf’a doğru yürüdü ve onu kucaklayarak “Ah, canım” dedi.
Yusuf gülümsedi ve devam etti: “‘Sevgi’ sözcüğünü çok saçıp savuruyoruz. ‘Baklavayı veya böreği seviyorum’ diyoruz. Kız arkadaşlarımıza veya erkek arkadaşlarımıza ‘Seni seviyorum’ diyoruz. Ne yazık ki biz erkeklerden pek çoğumuz Fenerbahçe, Beşiktaş veya Galatasaray’a olan sevgimizden Allah’a olan sevgimizden daha çok söz ediyoruz. Fakat burada, bu grupta sevginin gerçek anlamını nihayet bulduğumu ve gerçek sevginin hayatımda Allah olmadan mümkün olmayacağını hissediyorum. Hayatımın bir kısmında demiyorum, hayatımın ‘içinde’ demek istiyorum.”
Mert, “Kesinlikle katılıyorum’” diye onayladı.
Yusuf, “Yanlış anlamayın, hepimizin kusursuz olduğunu söylemiyorum, üstelik tartıştığımız her konu üzerinde henüz anlaşamadığımız kesin. Fakat tartışıyoruz, anlayış için dua ediyoruz ve birlikte kalıyoruz. Bir anlaşmazlıktan sonra insanların ayrıldıklarına kaç kez şahit olduğumu biliyor musunuz? Kaç kez insanların kin tuttuklarına ve bir daha birbirleriyle konuşmadıklarına şahit olduğumu biliyor musunuz?” diye sordu.
Türkan, “Haddinden fazla!” diye mırıldandı.
Yusuf’la birlikte gelmeye başladığı günden beri gruptaki konuşmalara hiç katılmamış olan Ece, “Sende bir değişiklik fark ettim” dedi.
“Yaptıklarımızı mümkün kılan tek bir şey var: sevgi, Allah’a ve birbirimize olan sevgimiz. Sormak istediğim soru şu, bizim de İsa’nın öğrencileri gibi bir birlikteliğe sahip olmamız mümkün mü? İsa ve Allah’ın olduğu gibi, sevgide birleşmek mümkün mü? Öyle ise, ne yapmamız gerekiyor?” Yusuf gerçek yanıtlar arayarak bu soruları sordu.
Ekrem, “Bunu ben de merak ediyorum” dedi. “Kutsal Kitap’ı okumaya devam edelim ve öğrenelim!” (Devam Edecek)
S7. Nasıl birbirimize sevgimizi gösterebilir ve böylece birlik olabiliriz? 1. Korintliler 1:10 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Birlik bölünmenin zıddıdır. İsa’nın Baba’yla bir olduğu gibi birlik olmak istiyorsak, aynı düşüncelere ve bakış açısına sahip olmamız gereklidir. Bazıları sorabilir: “Farklı görüşlere sahip olan birçok kişi nasıl aynı düşüncelere ve bakış açısına sahip olabilir?” Gerçek şu ki, Mesih’te artık ayrı bireylerden çok bir bedeniz.
S8. İmanlılar nedir? 1. Korintliler 12:27 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
İsa’nın izleyicileri O’nun bedenidir. Biz O’nun elleri, ayakları, kolları, gözleri ve kulaklarıyız. Biz yeryüzünde hem bireysel olarak hem de topluca O’nun temsilcileriyiz. Pavlus Romalılar kitapçığında aynı şeyi söyledi.
S9. Bedenin tüm üyeleri aynı işi mi yapar? Romalılar 12:4, 5 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Bir koldan ayağın işlevini yerine getirmesini beklemek çok saçma olurdu. Allah kolu, kol işlevini yerine getirmesi için yarattı. Aynı şekilde ayağı da kendi işini yapması için yarattı. Mesih’in bedeninin tüm üyelerinin aynı işi yapmalarını mı beklemeliyiz? Kesinlikle hayır! Ancak her üyenin Allah’ın kendisini atadığı görevi yapmasını ve diğerlerinin işini destekleyecek şekilde çalışmasını beklemeliyiz.
S10. Acı ve sıkıntıda birlik halinde miyiz? Peki ya sevinçte? 1. Korintliler 12:25, 26 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
İsa’nın bizden beklediği şeyi anlamaya başladınız mı? Mesih’te bir kardeş acı çektiğinde onun acısını hissederiz. Onun incindiğini bilerek hayatımıza devam edemeyiz. Onunla birlikte duada mücadele ederiz ve ona yardım için elimizden gelen her şeyi yaparız. Aynı şekilde, bir kardeş güzel bir şey yaptığında, hep birlikte seviniriz.
Bir futbolcu gol attığında herkes onun ayağını mı över? Hayır, oyuncuyu överler ve takım için tezahürata başlarlar. Allah her birimize O’nun krallığını geliştirmek üzere kullanılması gereken armağanlar vermiştir. İçimizden biri olağanüstü bir şey yaptığında veya Allah vergisi yeteneklerini başkalarına hizmet etmek için kullandığında, ona teşekkür etmeli ve bir beden olarak sevinmeliyiz. Kısacası, her bir bireyin başarısı tüm bedenin başarısıdır.
S11. Mesih’in bedeninde ırk veya milliyet ayrımı var mıdır? 1. Korintliler 12:12–14 ve Galatyalılar 3:28 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Bir Hristiyanın kimliği İsa Mesih’te bulunur. Türk, Yunan, Koreli, Rus, Amerikalı, Ermeni veya Afrikalı oluşumuz ikinci plandadır. Biz İsa Mesih’in izleyicileriyiz, tüm uluslardan, oymaklardan, dillerden ve halklardan, çok kültürlü ve farklı yetilere sahip bir beden meydana getiren bireyleriz. Allah’ın gözünde hepimiz eşitiz, hiç kimse bir diğerinden üstün değildir. Gerçekten, Mesih’in bedeni yeni bir yaratıktır, İsa’nın yaşamından, ölümünden ve dirilişinden önce hiçbir zaman var olmamış bir şeydir.
S12. İsa Mesih’te neye dönüşürüz? 2. Korintliler 5:16–17 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
İsa’nın izleyicisi olduğumuzda aynı zamanda yeni yaratık oluruz. Artık, hem bireysel olarak hem de topluca, O’na iman etmeden önce olduğumuz kişiler değilizdir. Sanki eskiden olduğumuz kişi ölür ve yeni birisine dönüşürüz.
S13. Eski kişinin ölmesi sonucunda ne yaparız? Koloseliler 3:9–15; 1. Petrus 3:8, 9 ve Filipililer 2:1-5 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Yeni yaratıklar olarak, hem bireysel hem de topluca, birbirimize karşı merhametli, nazik, mütevazı, yumuşak, dürüst ve sevgiyle davranırız. Başkalarını bağışlarız ve af dileriz. Kin tutmaz, intikam almaya çalışmayız. Kıskançlık duyguları beslemeyiz ve kesinlikle yalan söylemeyiz, küçük beyaz yalanlar bile olsa. Aksine, sevgi ile gerçeği bildiririz ve Mesih’in huzurunun kalplerimizde hüküm sürmesine izin veririz. Bunlar İsa’nın bizim bir olmamız isteğini gerçeğe dönüştürecek olan sevgi eylemleridir. Bizi birbirimize bağlayacak olan eylemlerdir. Efesliler 4:14–16 ayetlerini okuyun.
İsa Mesih’in izleyicileri sevgide, eylemde, amaçta ve düşüncede birleşmiş olan bir bedendir. Allah’ın İbrahim’e verdiği, soyunu büyük bir ulus yapacağı şeklindeki, İsa Mesih aracılığıyla gerçekleşen (Galatyalılar 3:27–29) ilk vaadinin yerine gelişiyiz. Bu vaade mirasçı olmak istiyor musunuz? Bu bedenin bir üyesi olmak istiyor musunuz?
Y. __________________________________________________
Parlak Yıldızlar Dizisi (Filipililer 2:14–16)
Fatma Kutsal Kitap’ını kapatarak odadaki herkese baktı: “Yusuf, bizim İsa ve Allah’ın olduğu gibi sevgide bir olup olamayacağımız hakkındaki sorunun yanıtlandığını düşünüyor musun?”
Yusuf, “Kesinlikle!” yanıtını verdi.
“Mert, Gül, anne, hepiniz Mesih’in bedeninin bir parçası olmak istiyor musunuz?”
Başlarıyla onaylarken aynı anda “Tabii ki” diye yanıtladılar.
Fatma, “Hepimizin burada ve şimdi, birbirimizi sevmeye gayret edeceğimizde; ruhsal yolculukta birbirimize yardım ve destek vereceğimizde anlaşmamızı teklif ediyorum” dedi.
Mehmet, Ece’ye, Ekrem’e ve Filiz’e bakarak, “Kararımızı bir duayla mühürleyelim” dedi.
Hepsi “tamam” diyerek buna katıldı.
Okuyucular dua yoluyla bağlılık çağrısında bulunmalıdır.
Daha fazla araştırmak için şu bölümü okuyun: Efesliler 4:1–6.
Vücudunuzun bir parçasına kasıtlı olarak zarar vermeyi hiç düşünür müydünüz? Tabii ki hayır, bedenlerimiz varoluşumuzun en önemli parçasıdır. Onlar olmadan hareket edemeyiz, çalışamayız, sevemeyiz, uyuyamayız, yiyemeyiz ve içemeyiz. Bedenlerimiz yalnızca sevgi dolu, sistemli ve mükemmel bir Tanrı’nın yaratabileceği muhteşem bir sanat eseridir. Her parça mükemmel şekilde birbiriyle uyumludur ve diğerlerini tamamlar. El bardağı tutar, kol eli ağzımıza yaklaştırır, ağzımız suyu içeri alır, gırtlak kaslarımız açılarak suyun yemek borumuzdan akmasını sağlar, midemiz ve bağırsaklarımız suyu emer ve kanımız sudaki hayatî besinleri tüm bedene götürerek hücreleri besler, böylece tüm bu sürecin tekrarlanabilmesine imkân sağlar. Bir kolumuz veya bacağımız, gözlerimiz veya kulaklarımız olmadan da yaşayabiliriz, ancak hiçbirimiz bu şekilde var olmayı seçmeyiz. Hiçbirimiz “Gözlerim kulaklarımdan daha önemli, bu nedenle kulaklarımı kesip atacağım” demez. Bunun düşüncesi bile saçma. Peki bunun İsa’nın izleyicisiyle ne ilgisi var?
Son dersimizde Pavlus’un İsa’nın izleyicilerinden kenetlenip kaynaşmış ve birbirlerine bağımlı olan bir beden olarak söz ettiğini görmüştük. Bedenin üye mükemmel uyum ve birlik içinde çalıştıkları gibi, İsa da bizim birlikte çalışmakla kalmayıp bir olmamızı ister (Yuhanna 17:22).
S1. İsa, bizi bir olmamızı neden istiyor? Mezmur 133:1 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
İsa bizim bir olmamızı istiyor, çünkü bu iyidir. Ayrıca, güzeldir. Ancak başka nedenler de var.
S2. Allah ile İsa arasında nasıl bir ilişki vardır? Yuhanna 10:30 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Bir olmak iyidir ve güzeldir, üstelik İsa ile Allah’ın ilişkisinin özüdür. Allah ile İsa birdir. Mükemmel bir uyum ve birlik içinde yaşarlar.
S3. Allah ile İsa nasıl birdir? Yuhanna 5:30 ve 10:14, 15 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
İsa kendisinin düşündüğü ve yaptığı her şeyin Allah’ın düşüncesine uygun olduğunu söyledi. Hakkında farklı düşündükleri tek bir şey bile yoktur. İsa birinin günahlarını bağışlarsa, Allah onun günahlarını bağışlar. İsa birini yargılar ve onu cezalandırırsa, Allah da aynı yargıyı verir. Kısacası, İsa ile Allah düşünce, amaç ve eylemde birlik içindedir. Tüm bunlar akla gelebilecek en saf sevgiden kaynaklanmaktadır.
S4. İsa bizim için ne istedi? Yuhanna 17:20–23 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
İsa bizim de tıpkı kendisi ve Baba gibi, amaçta, düşüncede ve eylemde bir olmamız için dua etti. Hatta birlik olmamız İsa’nın izleyicisi olduğumuzun bir işaretidir.
S5. Sizce birliğin temeli nedir?
Y. __________________________________________________
S6. İnsanlar İsa’nın izleyicisi olduğumuzu nasıl anlayacaklar? Yuhanna 13:34, 35 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Birliğimizin temeli saf ve katışıksız sevgidir! Birbirimizi seversek gerçek birliğe sahip oluruz. Biri olmadan diğeri olmaz.
Parlak Yıldızlar Dizisi (Filipililer 2:14–16)
Grup bu konuyu işlerken, okumuş oldukları bölüm üzerinde düşünmek için burada ara verdiler. Pek çok soruya yanıt bulmaya çalıştılar. Örneğin, Allah’ın eylemleri O’nun sevgi olduğunu nasıl gösterir? Allah’a hayatınızda yer vermeden kalbinizde sevgi olması mümkün müdür? Ailelerinde, komşuları arasında, ülkelerinde ve kültürlerinde sevgi genel olarak neye benzer?
Son birkaç haftadır Mert’in arkadaşı Yusuf kız arkadaşı Ece’yle birlikte çalışmalara katılıyordu. Mert’in dostluğuna çok değer vermesine ve genel tavrında büyük bir değişiklik fark etmesine rağmen, Yusuf başlangıçta sırf meraktan gelmişti. Fakat ikinci ve üçüncü kez geldiğinde kendi de şaşırdı. Sanki bir şey onu çekiyor gibiydi, göremediği fakat kesinlikle hissettiği bir şey. Konuşma sırasında hissettiği şeyin ne olduğunu anladı ve paylaşmaya başladı.
“Umarım gücenmezsin Mert, fakat başlangıçta gruba yalnızca merak ettiğim için gelmiştim. Kutsal Kitap çalışmasının ve Hristiyan duasının neye benzediğini görmek istedim. Ayrıca İsa hakkında sizin ne düşündüğünüzü öğrenmek istedim, bilhassa hayatım boyunca bana söylenenleri de dikkate alarak. Samimiyetle itiraf edeyim, Mert beni davet ettiğinde onu kırmak da istemedim. Bir–iki kere gelip, daha sonra ona ilgimi çekmediğini söylerim diye düşündüm. Fakat açıklanamaz bir şey oldu. Gelmemi sağlayan merak gerçekten bir isteğe dönüştü. Gelmezsem hayatımda eksik bir şeyler kalacak gibi hissettim, daha önce hiç orada olmayan, en azından aynı şekilde olmayan bir şey. Her neyse, başta o bir şeyin ne olduğunu bilmiyordum. Fakat sanırım sonunda anladım.”
Yusuf öne eğilerek daha duygulu bir tonla konuştu: “O şey bizdik; ben, Ece, Mert, Fatma Teyze, Mehmet Hoca, Ekrem Abi, Filiz Abla, Türkan Teyze, Gül ve ayrıca bu akşam burada olmasalar da Reşat Abi ile Afife Abla. Aslında tam olarak “biz” değil. Grup dinamiği, bağlantı, birliktelik duygusu ve topluluktu. Ancak daha da önemlisi, tüm bunların arkasındaki şeydi. Bu sevgiydi! Şimdi neden olduğunu anlıyorum.”
Fatma, Mehmet ve diğerleri Yusuf’un ifadelerindeki samimiyeti sezebiliyorlardı. Fatma tereddüt etmeden yerinden kalkarak Yusuf’a doğru yürüdü ve onu kucaklayarak “Ah, canım” dedi.
Yusuf gülümsedi ve devam etti: “‘Sevgi’ sözcüğünü çok saçıp savuruyoruz. ‘Baklavayı veya böreği seviyorum’ diyoruz. Kız arkadaşlarımıza veya erkek arkadaşlarımıza ‘Seni seviyorum’ diyoruz. Ne yazık ki biz erkeklerden pek çoğumuz Fenerbahçe, Beşiktaş veya Galatasaray’a olan sevgimizden Allah’a olan sevgimizden daha çok söz ediyoruz. Fakat burada, bu grupta sevginin gerçek anlamını nihayet bulduğumu ve gerçek sevginin hayatımda Allah olmadan mümkün olmayacağını hissediyorum. Hayatımın bir kısmında demiyorum, hayatımın ‘içinde’ demek istiyorum.”
Mert, “Kesinlikle katılıyorum’” diye onayladı.
Yusuf, “Yanlış anlamayın, hepimizin kusursuz olduğunu söylemiyorum, üstelik tartıştığımız her konu üzerinde henüz anlaşamadığımız kesin. Fakat tartışıyoruz, anlayış için dua ediyoruz ve birlikte kalıyoruz. Bir anlaşmazlıktan sonra insanların ayrıldıklarına kaç kez şahit olduğumu biliyor musunuz? Kaç kez insanların kin tuttuklarına ve bir daha birbirleriyle konuşmadıklarına şahit olduğumu biliyor musunuz?” diye sordu.
Türkan, “Haddinden fazla!” diye mırıldandı.
Yusuf’la birlikte gelmeye başladığı günden beri gruptaki konuşmalara hiç katılmamış olan Ece, “Sende bir değişiklik fark ettim” dedi.
“Yaptıklarımızı mümkün kılan tek bir şey var: sevgi, Allah’a ve birbirimize olan sevgimiz. Sormak istediğim soru şu, bizim de İsa’nın öğrencileri gibi bir birlikteliğe sahip olmamız mümkün mü? İsa ve Allah’ın olduğu gibi, sevgide birleşmek mümkün mü? Öyle ise, ne yapmamız gerekiyor?” Yusuf gerçek yanıtlar arayarak bu soruları sordu.
Ekrem, “Bunu ben de merak ediyorum” dedi. “Kutsal Kitap’ı okumaya devam edelim ve öğrenelim!” (Devam Edecek)
S7. Nasıl birbirimize sevgimizi gösterebilir ve böylece birlik olabiliriz? 1. Korintliler 1:10 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Birlik bölünmenin zıddıdır. İsa’nın Baba’yla bir olduğu gibi birlik olmak istiyorsak, aynı düşüncelere ve bakış açısına sahip olmamız gereklidir. Bazıları sorabilir: “Farklı görüşlere sahip olan birçok kişi nasıl aynı düşüncelere ve bakış açısına sahip olabilir?” Gerçek şu ki, Mesih’te artık ayrı bireylerden çok bir bedeniz.
S8. İmanlılar nedir? 1. Korintliler 12:27 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
İsa’nın izleyicileri O’nun bedenidir. Biz O’nun elleri, ayakları, kolları, gözleri ve kulaklarıyız. Biz yeryüzünde hem bireysel olarak hem de topluca O’nun temsilcileriyiz. Pavlus Romalılar kitapçığında aynı şeyi söyledi.
S9. Bedenin tüm üyeleri aynı işi mi yapar? Romalılar 12:4, 5 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Bir koldan ayağın işlevini yerine getirmesini beklemek çok saçma olurdu. Allah kolu, kol işlevini yerine getirmesi için yarattı. Aynı şekilde ayağı da kendi işini yapması için yarattı. Mesih’in bedeninin tüm üyelerinin aynı işi yapmalarını mı beklemeliyiz? Kesinlikle hayır! Ancak her üyenin Allah’ın kendisini atadığı görevi yapmasını ve diğerlerinin işini destekleyecek şekilde çalışmasını beklemeliyiz.
S10. Acı ve sıkıntıda birlik halinde miyiz? Peki ya sevinçte? 1. Korintliler 12:25, 26 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
İsa’nın bizden beklediği şeyi anlamaya başladınız mı? Mesih’te bir kardeş acı çektiğinde onun acısını hissederiz. Onun incindiğini bilerek hayatımıza devam edemeyiz. Onunla birlikte duada mücadele ederiz ve ona yardım için elimizden gelen her şeyi yaparız. Aynı şekilde, bir kardeş güzel bir şey yaptığında, hep birlikte seviniriz.
Bir futbolcu gol attığında herkes onun ayağını mı över? Hayır, oyuncuyu överler ve takım için tezahürata başlarlar. Allah her birimize O’nun krallığını geliştirmek üzere kullanılması gereken armağanlar vermiştir. İçimizden biri olağanüstü bir şey yaptığında veya Allah vergisi yeteneklerini başkalarına hizmet etmek için kullandığında, ona teşekkür etmeli ve bir beden olarak sevinmeliyiz. Kısacası, her bir bireyin başarısı tüm bedenin başarısıdır.
S11. Mesih’in bedeninde ırk veya milliyet ayrımı var mıdır? 1. Korintliler 12:12–14 ve Galatyalılar 3:28 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Bir Hristiyanın kimliği İsa Mesih’te bulunur. Türk, Yunan, Koreli, Rus, Amerikalı, Ermeni veya Afrikalı oluşumuz ikinci plandadır. Biz İsa Mesih’in izleyicileriyiz, tüm uluslardan, oymaklardan, dillerden ve halklardan, çok kültürlü ve farklı yetilere sahip bir beden meydana getiren bireyleriz. Allah’ın gözünde hepimiz eşitiz, hiç kimse bir diğerinden üstün değildir. Gerçekten, Mesih’in bedeni yeni bir yaratıktır, İsa’nın yaşamından, ölümünden ve dirilişinden önce hiçbir zaman var olmamış bir şeydir.
S12. İsa Mesih’te neye dönüşürüz? 2. Korintliler 5:16–17 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
İsa’nın izleyicisi olduğumuzda aynı zamanda yeni yaratık oluruz. Artık, hem bireysel olarak hem de topluca, O’na iman etmeden önce olduğumuz kişiler değilizdir. Sanki eskiden olduğumuz kişi ölür ve yeni birisine dönüşürüz.
S13. Eski kişinin ölmesi sonucunda ne yaparız? Koloseliler 3:9–15; 1. Petrus 3:8, 9 ve Filipililer 2:1-5 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Yeni yaratıklar olarak, hem bireysel hem de topluca, birbirimize karşı merhametli, nazik, mütevazı, yumuşak, dürüst ve sevgiyle davranırız. Başkalarını bağışlarız ve af dileriz. Kin tutmaz, intikam almaya çalışmayız. Kıskançlık duyguları beslemeyiz ve kesinlikle yalan söylemeyiz, küçük beyaz yalanlar bile olsa. Aksine, sevgi ile gerçeği bildiririz ve Mesih’in huzurunun kalplerimizde hüküm sürmesine izin veririz. Bunlar İsa’nın bizim bir olmamız isteğini gerçeğe dönüştürecek olan sevgi eylemleridir. Bizi birbirimize bağlayacak olan eylemlerdir. Efesliler 4:14–16 ayetlerini okuyun.
İsa Mesih’in izleyicileri sevgide, eylemde, amaçta ve düşüncede birleşmiş olan bir bedendir. Allah’ın İbrahim’e verdiği, soyunu büyük bir ulus yapacağı şeklindeki, İsa Mesih aracılığıyla gerçekleşen (Galatyalılar 3:27–29) ilk vaadinin yerine gelişiyiz. Bu vaade mirasçı olmak istiyor musunuz? Bu bedenin bir üyesi olmak istiyor musunuz?
Y. __________________________________________________
Parlak Yıldızlar Dizisi (Filipililer 2:14–16)
Fatma Kutsal Kitap’ını kapatarak odadaki herkese baktı: “Yusuf, bizim İsa ve Allah’ın olduğu gibi sevgide bir olup olamayacağımız hakkındaki sorunun yanıtlandığını düşünüyor musun?”
Yusuf, “Kesinlikle!” yanıtını verdi.
“Mert, Gül, anne, hepiniz Mesih’in bedeninin bir parçası olmak istiyor musunuz?”
Başlarıyla onaylarken aynı anda “Tabii ki” diye yanıtladılar.
Fatma, “Hepimizin burada ve şimdi, birbirimizi sevmeye gayret edeceğimizde; ruhsal yolculukta birbirimize yardım ve destek vereceğimizde anlaşmamızı teklif ediyorum” dedi.
Mehmet, Ece’ye, Ekrem’e ve Filiz’e bakarak, “Kararımızı bir duayla mühürleyelim” dedi.
Hepsi “tamam” diyerek buna katıldı.
Okuyucular dua yoluyla bağlılık çağrısında bulunmalıdır.
Daha fazla araştırmak için şu bölümü okuyun: Efesliler 4:1–6.