|
17. Ders: Hrıstiyan Davranışı – İlişkiler, Giysi
ve Eğlence
Önceki derslerimizde tüm insanların kalplerine ve zihinlerine egemen olmak için açılan ruhsal bir savaş olduğunu öğrenmiştik. Şeytan insanları aldatarak yalnızca günahlı bir yaşam sürmeye yöneltmek için değil, ayrıca Allah’ın karakteri ve kurtuluş tasarısı hakkında yalanlara da inanmaları için elinden geleni yapıyor. Ayrıca, İsa Mesih’in izleyicisi olarak Allah’ın tarafında yer almayı seçtiğimizde, Şeytan’ın düşmanları olduğumuzu öğrendik. Bu gerçekle yakından bağlantılı olarak, İsa’nın izleyicisi olma kararımızı vaftizle mühürlediğimizde, eski kişiliklerimizin, değerlerimizin, yaşam tarzlarımızın ve tavırlarımızın öldüğünü öğrendik. Kutsal Kitap diliyle, eski adam ölüyor ve yeni yaratıklar oluyoruz.
Öyleyse bu hayatlarımızı nasıl etkiliyor? Zamanımızı geçirme şeklimizi değiştiriyor mu? Giyim şeklimizi ve paramızı harcama alışkanlıklarımızı değiştirmeli mi? Yeni bir yaratık olmak arkadaş seçimimizi etkiler mi? Seyretmeyi ve dinlemeyi tercih ettiğimiz şeylere bir etkisi olmalı mıdır? Kutsal Kitap’ın bu soruları nasıl yanıtladığını görelim.
S1. Allah bizi nereden nereye çağırmıştır? 1. Petrus 2:9 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah bizi karanlıktan çıkmaya çağırmıştır. Mecazi olarak, İsa’nın izleyicisi olmamızdan önce ruhsal karanlık içinde yaşıyoruz. Allah’a karşı savaş halinde olduğumuzu ve sonu ebedi yıkım olan bir hayat sürmekte olduğumuzu fark etmedik.
S2. Allah bizi ne olmaya çağırdı? 1. Petrus 2:9 ayetinin başını tekrar okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah bizi krallığın rahipleri, kutsal bir halk olmaya çağırdı.
S3. Kutsal halk olarak hangi yolda yürümeliyiz? 1. Yuhanna 2:6 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
İsa’nın izleyicisi olmak yalnızca O’nun öğretilerini izlediğimiz değil, ayrıca O’nun yürüdüğü yolda da yürüdüğümüz anlamına gelir. O’nun yaşadığı gibi yaşamalıyız.
S4. İsa’nın hayatının temeli neydi? O’nun yürüyüşü neye dayalıydı? Efesliler 5:1, 2 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
İsa sevgide yürüdü, yani sevgiyle yaşadı. O’nun yaptığı her şey sevgiye dayalıydı. Sahip olduğu her düşünce, yaptığı her mucize ve konuştuğu her söz, başkalarına ve Allah’a karşı sevgiden kaynaklanıyordu. İsa’nın düşünceleri ve eylemleri başkalarına ve Allah’a karşı sevgiyle yönlendirildiyse, bizim düşüncelerimiz ve eylemlerimizin başka bir şeyle yönlendirilmesi mümkün müdür?
S5. Neyi sevmemeliyiz? Neden? 1. Yuhanna 2:15–17 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Kutsal Kitap dünyayı sevmememiz gerektiğini söylüyor. Bunun anlamı nedir? Bu dünyadaki insanları sevmekten vazgeçmemiz gerektiği anlamına gelmez, zira şöyle yazılmıştır: “Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu’nu verdi. Öyle ki, O’na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun” (Yuhanna 3:16). Yuhanna bu sözlerin ne anlama geldiğini 1. Yuhanna 2:15–17 ayetlerinde bencillik, gurur ve şehvet ilkelerini tanımlayarak açıkladı. Bu ilkeler Allah’ın fedakâr sevgisine aykırıdır. Dünyaya ait şeyleri seversek, “karanlık”ın eski değerleri ölmemiş demektir. Sonsuz hayatı miras almak istiyorsak ruhsal olarak yeniden doğmalıyız.
S6. Dünyaya ait şeyler hangi üç gruba bölünebilir? (İpucu: 16. ayeti tekrar okuyun).
Y. __________________________________________________
En temel düzeyde, dünyevi şeylerin sevgisi gururdan ve şehvetten kaynaklanır. Bu nasıl işler? Çoğunlukla sahip olmadığımız ve ihtiyacımız olduğunu zannettiğimiz bir şeyi arzulamakla başlar. Bundan sonra onu elde etmek için, satın alarak ya da çalarak onu almaya çalışacağız. Bu maddeyi elde ettikten sonra, statümüzü yükseltmek ya da kendimizi iyi hissetmek için onunla başkalarına gösteriş yaparız. Mucizevi bir değişim dışında, bu süreç hiçbir zaman durmayan bir döngüdür. Ve yaygın düşüncenin aksine, imansızların elde ettikleri şeyler onları hiçbir zaman gerçekten mutlu etmez veya kalplerindeki boşluğu doldurmaz. İlk tamah ve gurur eyleminin nerede gerçekleştiğini düşünebiliyor musunuz?
Hatırlarsanız, Şeytan görünümünden ve gökteki konumundan ötürü gurura kapılmış, Allah’ın yerine göz dikerek diğer meleklere yalanlar söylemeye başlayacak kadar ileri gitmişti. Sonunda insanlığı ve bu dünyayı da aynı yalanlarla zehirledi. İblisin bu dünyanın hükümdarı olduğunu (Yuhanna 12:31) ve tüm dünyanın onun egemenliği altında olduğunu (1. Yuhanna 5:19) biliyoruz. Dolayısıyla sevgimizin dünyevi şeylere değil göksel şeylere yönelik olması gerektiği rahatlıkla görülebilir.
S7. Düşüncelerimiz neyle meşgul olmalıdır? Koloseliler 3:1-3 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
İsa bizim göksel konuları düşünmemizi ister. Pavlus, Filipililere yazdığı bir mektupta, bize göksel düşüncelerin neye benzediğinin mükemmel bir tanımını vermiştir.
S8. Göksel şeyleri tanımlayan sıfatlardan bazıları nelerdir? Filipililer 4:8 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Göksel şeyler gerçek, saygıdeğer, doğru, sevimli, erdemli ve paktır. Birazdan bu tanıma uymayan bazı şeylerden bahsedeceğiz. Fakat önce göksel düşünceleri düşünmede bizim payımızın ne olduğunu öğrenelim.
S9. Allah’ın krallığına aykırı düşünceleri ne yapmalıyız? 2. Korintliler 10:5 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah düşüncelerimizi kontrol altında tutmamızı ister. Üzerinde durmayı seçtiğimiz şeyleri denetlemeye yönelik bir çaba göstermemizi ister. Bu kendi gücümüzle yaptığımız bir şey midir? Hayır, bunu Kutsal Ruh’un gücüyle yaparız. Hatta gerçek irade gücü, bizim isteğimizin Kutsal Ruh’la birlikte çalışmasının sonucudur. Bu düşüncelerimizi kontrol edebilmemizin tek yoludur. Tabii ki aynı zamanda düşüncelerimizin geldiği yeri, yani seyrettiğimiz ve dinlediğimiz şeyleri kontrol etmek de işe yarar.
S10. Allah bizim nelerden uzak durmamızı ister? Efesliler 5:3–7 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah bizim zina, tamah ve ciddiyetsizlik gibi dünyevi şeylerden uzak durmamızı ister. Bizim bunların çevresinde olmamızı, hakkında konuşmamızı (Efesliler 5:11, 12), izlememizi (Mezmur 101:3), dinlememizi veya yapmamızı istemez! Hatta bu tür şeyleri görmezden gelen kişilerle vakit geçirmemizi de istemez. Bunun bir öneri olmadığını hatırımızda tutalım. Allah bizim bu şeylerden ve bunları yapan kişilerden uzak durmamızı istiyor. Kutsal Kitap çok açık; dünyayı seversek O’nun düşmanıyız demektir (Yakup 4:4).
Uygulama düzeyinde bu ne anlama gelir?
Bir kimse bizimle birlikte film seyretmek isterse, izlemeden önce filmin ne hakkında olduğunu bilmeliyiz. Büyü, cinsellik, hırsızlık, uyuşturucu ve alkol kullanımı ve/veya diğer tanrısızca faaliyetler hakkındaysa ondan uzak durmalıyız. Televizyonda vücutlarını cinsellik çağrıştırıcı hareketlerle döndürerek dans eden kadınların olduğu bir program çıkarsa, değiştirmeliyiz. Bir şarkı veya film küfürlü sözlerle doluysa, oynatmayı durdurmalıyız. Gerçekten kutsal bir halk olmak istiyorsak, bu türden eğlencelerden uzak durmalıyız, zira bunlar kafalarımızı kesinlikle pak, saygıdeğer, gerçek ve sevimli olmayan düşüncelerle doldururlar. Kafalar bu tür düşüncelerle dolunca hareketler ve konuşmalar da bundan etkilenir. Ne yazık ki, bu aynı zamanda böyle kişilerle zaman geçiremeyeceğimiz anlamına gelebilir.
Parlak Yıldızlar Dizisi (Filipililer 2:14–16)
Bir gün Mert, Yusuf ve Ece öğle arasında okulda bir bankta oturuyorlardı. Mert ile Yusuf bu Kutsal Kitap hakikatlerini öğrendikten sonra ne hissettiklerini konuşuyorlardı. Dost olarak birbirlerine sahip olmasalardı hayatın çok daha zor olacağında hemfikirdiler.
“Mert, neden bahsettiğini çok iyi anlıyorum. Bazen arkadaşlar arasında kendimi çok tuhaf hissediyorum. Eskiden hoşlandığım ve ilginç bulduğum şeyler artık çekici değil, esprilerinin çoğu da komik gelmiyor” dedi Yusuf.
“Evet, ben de sinemaya gitmek istememe bahanelerimi tüketmeye başladım. Gerçekten de, sanki insanların testereyle doğrandığı veya intikam peşinde koştukları bir film izlemek istermişim gibi. Anlaşılan eğlencelerin çoğu ölüm, cinsellik ve ruhçuluk konulu. Beni yanlış anlama, daha önce bu şeylere aldırış etmezdim. Fakat şimdi bunları okuduğumda veya ekranda gördüğümde rahatsız oluyorum” diye ekledi Mert.
Ece başını salladı: “Ben de aynı şekilde düşünüyorum, çocuklar.”
Mert ve Yusuf epey şaşırmış bir halde ona baktı. Ece son zamanlarda çalışmalara geliyordu, ama pek fazla konuşmamıştı. Konular hakkında kendi düşünelerini ilk kez ifade ediyordu.
“Kutsal Kitap’ı çalışmaya başlamadan önce, dar giysiler giyerek ağır makyaj yapmayı ve erkeklerin bakışlarını üzerimde toplamayı seviyordum. Fakat şimdi o adamların beni değil, vücudumu çekici bulduklarını anlıyorum. Bunun farkına vardığımda nasıl tüylerim ürperdi, anlatamam. Şimdi arkadaşlarım neden farklı giysiler giydiğimi merak ediyorlar. Önceden ne kadar körmüşüm inanamıyorum. Başımı örtmek istediğimi veya yaz günü uzun bir pardösü giyeceğimi söylemiyorum, fakat bazı arkadaşlarımın mütevazı giyinme arzularını daha çok takdir ediyorum.”
Mert şaka yollu, “Bilmiyorum Ece, belki de uzun bir pardösü içinde sevimli görünürdün” dedi.
Ece gülerek, “Mert! Kes şunu” derken bir yandan da koluna vurmak için elini kaldırdı.
Mert ayağa kalkarak, “Şimdi derse gitmem gerekiyor” dedi, “Görüşürüz.”
“Görüşürüz Mert.” Ece ile Yusuf el salladılar.
Yusuf Ece’ye dönerek, “Ece, şaşkınlığa uğradım” dedi. “Birincisi, erkek arkadaşın olarak erkeklerin sana bakmasından hoşlanmış olmandan rahatsızlık duydum. Bu bizim hakkımızda ne ifade ediyor? İkincisi, bu şeyleri gerçekten…” Yusuf duraksadı.
“Gerçekten ne?”
“Bu şeyleri gerçekten bu kadar ciddiye aldığını bilmiyordum.”
“Olayları farklı gördüğümün ben de aslında farkında değildim. Sanki uykudan uyandım. Diğer erkeklere gelince, onlarla ilgili değildim ki, sanırım kendi egomu besliyordum.”
Bir süre sessizce oturdular. Ece, sözlerinin Yusuf’u incittiğini ve normale dönmesinin zaman alacağını anlıyordu. Yusuf nihayet konuştuğunda rahatladı.
“Gördüğüm kadarıyla sorunumuz, bazı dostlarımızla ilişkilerimizi kesmemiz gerekebileceği. Tabii onlar da değişmezlerse” dedi Yusuf.
“Evet, biliyorum. İçimde bunun düşündüğümüzden daha zor olacağına dair bir his var” dedi Ece.
S11. Allah bizim kiminle boyunduruğa girmemizi istemez? O bizim ne yapmamızı ister? 2. Korintliler 6:14–18 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Dostlarımızın üzerimizde etkileri olduğu bir gerçektir. Dostlarımız alkol kullanıyorsa, bizim de alkollü içki içmemiz büyük ihtimaldir. Dostlarımız porno izliyorlarsa, bizim de buna katılmamız yüksek ihtimaldir. Dostlarımız yalan söylüyor, sahtekârlık veya hırsızlık yapıyorlarsa, bizim de bu davranışlarda bulunmamız gayet muhtemeldir. Pavlus Korintlilere mektubunda bunu çok güzel bir şekilde özetledi.
S12. Allah kötü arkadaşların ne yaptıklarını söylüyor? 1. Korintliler 15:33 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Kısacası, Allah bizim imansızlarla ve O’nun yasasını küstahça çiğneyenlerle arkadaşlık etmemizi istemiyor. Onlarla iş ilişkilerine girmemizi ve önceden evlenmiş değilsek imanımızın dışındaki kişilerle evlenmemizi istemez.
Tabii ki Allah bizim diğer insanların hayatlarında olumlu bir etki bırakmamızı ve müjdeyi imansızlarla paylaşmamızı istiyor; bunun anlamı onlarla zaman geçirmemiz gerektiğidir. Fakat bu zamanın ruhsal olarak sıkıcı, bunaltıcı, veya düpedüz şeytani faaliyetlerde geçirilmesini istemeyiz. Allah bizi karanlıktan çıkarmıştır! Neden ona geri dönmeyi isteyelim ki?
Bu düşünce ve yaşam standardı giyim tarzımızı ne şekilde etkiler? Eğer kaynağı gurur ve şehvette olan, ayrıca bunları teşvik eden şeylerden kaçınırsak, dikkat çekici giysilere ve mücevherata para harcamak ister miyiz? Kadınlarımızın ve kızlarımızın başkalarının onları şehvetle arzulayacağı şekilde giyinmelerini ister miyiz?
S13. Allah Hristiyan kadınların nasıl giyinmelerini ister? 1. Timoteos 2:9, 10 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah kadınların O’nu yüceltecekleri bir şekilde giyinmelerini ister. O onların erkekleri cinsel yönden baştan çıkaracak dar giysiler giymelerini ya da ucuz veya pahalı mücevheratla ve makyajla süslenmelerini istemez. Onların pak bir kalbin ve temiz bir zihnin getirdiği iç güzelliğe sahip olmaya odaklanmalarını ister.
Aynı şekilde, Allah erkeklerin süslü saatlere, altın zincirlere ve aşırı pahalı marka giysilere para harcamalarını istemez. Yani, Allah bizim bereketlediğimiz maddi kaynakları sade ve sağlıklı yaşamlar sürerek başkalarına yardımcı olmak için kullanmamızı ister. Kardeşimiz açlıktan kıvranırken yüzlerce lirayı nasıl gösterişli giysilere harcayabiliriz? Bu tür bir alışveriş düşüncelerimizin nerede olduğuna dair bir gösterge midir?
S14. Kadınlar sade, gösterişsiz ve ölçülü giyim ilkesini nasıl uygulamalıdır?
Y. __________________________________________________
S15. Altın ve mücevheratla süslenmeyişimizin ardındaki en temel ilke nedir?
Y. __________________________________________________
Kutsal Kitap açık bir şekilde hepimizin köleler olduğunu belirtiyor. Efendimiz, itaat etmeyi seçtiğimiz kişidir. Dünyada iki efendi var: Allah ve Şeytan. Allah’ın standartlarına uyduğumuzda efendimizin O olduğunu gösteririz. Şeytan’ın yalanlarına inandığımızda ve hayatlarımızı onun belirlediği dünyevi standartlara göre düzenlediğimizde ise onun efendimiz olduğunu gösteririz.
S16. Bedenlerimizi ne olarak sunuyoruz? Romalılar 12:1, 2 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
S17. Romalılar 12:2 ayetine göre neye uymamalıyız?
Y. __________________________________________________
İsa’yı izlemeyi seçtiğimizde, bazı fedakârlıklar yapılacaktır. O bizden her hafta arkadaşlarımızla oynadığımız kart oyunundan vazgeçmemizi isteyebilir. Bazı arkadaşlarla dışarı çıkmamamızı söyleyebilir. Taktığımız o büyük altın küpeleri, kolyeleri ve küçük imitasyon incileri takmamamızı isteyebilir. Hatta bize işimizden ayrılarak O’nun standartlarına daha uygun bir iş bulmamızı söyleyebilir. Fakat endişe etmemize gerek yok, zira İsa bizim için zaten dua etti.
S18. İsa Allah’tan ne yapmasını istedi? Yuhanna 17:15–21 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
İsa Allah’tan bizi korumasını istedi. O bu gezegende yaşamanın nasıl bir şey olduğunu biliyor. Her gün karşılaşmakta olduğumuz ayartıları biliyor. Farklı olduğumuz için bizimle alay edileceğini biliyor. O’nun yardımına ihtiyacımız olduğunu biliyor. Tehlikeli ve ölmekte olan bir dünyada yaşıyoruz. Allah’ın karakteri ve İsa Mesih’te kurtuluş tasarısı hakkındaki gerçeği öğrenmesi gereken akrabalarımız, dostlarımız ve komşularımız var. İsa’nın insanların hayatlarını değiştirme işinde olduğunu görmeleri gerekiyor. Bunu onlara göstermenin Tanrı yoluna yaraşmayan eğlenceden, giyimden ve davranışlardan kaçınmaktan daha iyi bir yolu var mı? İsa bizim dünyanın ışığı olduğumuzu söylüyor (Matta 5:14–16 ayetlerini okuyun).
S19. Işığınızın parlamasına izin verecek misiniz?
Y. __________________________________________________
Okuyucular dua yoluyla bağlılık çağrısında bulunmalıdır.
Daha fazla araştırmak için şunları okuyun: Luka 11:34–36 ve Yakup 1:27.
ve Eğlence
Önceki derslerimizde tüm insanların kalplerine ve zihinlerine egemen olmak için açılan ruhsal bir savaş olduğunu öğrenmiştik. Şeytan insanları aldatarak yalnızca günahlı bir yaşam sürmeye yöneltmek için değil, ayrıca Allah’ın karakteri ve kurtuluş tasarısı hakkında yalanlara da inanmaları için elinden geleni yapıyor. Ayrıca, İsa Mesih’in izleyicisi olarak Allah’ın tarafında yer almayı seçtiğimizde, Şeytan’ın düşmanları olduğumuzu öğrendik. Bu gerçekle yakından bağlantılı olarak, İsa’nın izleyicisi olma kararımızı vaftizle mühürlediğimizde, eski kişiliklerimizin, değerlerimizin, yaşam tarzlarımızın ve tavırlarımızın öldüğünü öğrendik. Kutsal Kitap diliyle, eski adam ölüyor ve yeni yaratıklar oluyoruz.
Öyleyse bu hayatlarımızı nasıl etkiliyor? Zamanımızı geçirme şeklimizi değiştiriyor mu? Giyim şeklimizi ve paramızı harcama alışkanlıklarımızı değiştirmeli mi? Yeni bir yaratık olmak arkadaş seçimimizi etkiler mi? Seyretmeyi ve dinlemeyi tercih ettiğimiz şeylere bir etkisi olmalı mıdır? Kutsal Kitap’ın bu soruları nasıl yanıtladığını görelim.
S1. Allah bizi nereden nereye çağırmıştır? 1. Petrus 2:9 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah bizi karanlıktan çıkmaya çağırmıştır. Mecazi olarak, İsa’nın izleyicisi olmamızdan önce ruhsal karanlık içinde yaşıyoruz. Allah’a karşı savaş halinde olduğumuzu ve sonu ebedi yıkım olan bir hayat sürmekte olduğumuzu fark etmedik.
S2. Allah bizi ne olmaya çağırdı? 1. Petrus 2:9 ayetinin başını tekrar okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah bizi krallığın rahipleri, kutsal bir halk olmaya çağırdı.
S3. Kutsal halk olarak hangi yolda yürümeliyiz? 1. Yuhanna 2:6 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
İsa’nın izleyicisi olmak yalnızca O’nun öğretilerini izlediğimiz değil, ayrıca O’nun yürüdüğü yolda da yürüdüğümüz anlamına gelir. O’nun yaşadığı gibi yaşamalıyız.
S4. İsa’nın hayatının temeli neydi? O’nun yürüyüşü neye dayalıydı? Efesliler 5:1, 2 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
İsa sevgide yürüdü, yani sevgiyle yaşadı. O’nun yaptığı her şey sevgiye dayalıydı. Sahip olduğu her düşünce, yaptığı her mucize ve konuştuğu her söz, başkalarına ve Allah’a karşı sevgiden kaynaklanıyordu. İsa’nın düşünceleri ve eylemleri başkalarına ve Allah’a karşı sevgiyle yönlendirildiyse, bizim düşüncelerimiz ve eylemlerimizin başka bir şeyle yönlendirilmesi mümkün müdür?
S5. Neyi sevmemeliyiz? Neden? 1. Yuhanna 2:15–17 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Kutsal Kitap dünyayı sevmememiz gerektiğini söylüyor. Bunun anlamı nedir? Bu dünyadaki insanları sevmekten vazgeçmemiz gerektiği anlamına gelmez, zira şöyle yazılmıştır: “Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu’nu verdi. Öyle ki, O’na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun” (Yuhanna 3:16). Yuhanna bu sözlerin ne anlama geldiğini 1. Yuhanna 2:15–17 ayetlerinde bencillik, gurur ve şehvet ilkelerini tanımlayarak açıkladı. Bu ilkeler Allah’ın fedakâr sevgisine aykırıdır. Dünyaya ait şeyleri seversek, “karanlık”ın eski değerleri ölmemiş demektir. Sonsuz hayatı miras almak istiyorsak ruhsal olarak yeniden doğmalıyız.
S6. Dünyaya ait şeyler hangi üç gruba bölünebilir? (İpucu: 16. ayeti tekrar okuyun).
Y. __________________________________________________
En temel düzeyde, dünyevi şeylerin sevgisi gururdan ve şehvetten kaynaklanır. Bu nasıl işler? Çoğunlukla sahip olmadığımız ve ihtiyacımız olduğunu zannettiğimiz bir şeyi arzulamakla başlar. Bundan sonra onu elde etmek için, satın alarak ya da çalarak onu almaya çalışacağız. Bu maddeyi elde ettikten sonra, statümüzü yükseltmek ya da kendimizi iyi hissetmek için onunla başkalarına gösteriş yaparız. Mucizevi bir değişim dışında, bu süreç hiçbir zaman durmayan bir döngüdür. Ve yaygın düşüncenin aksine, imansızların elde ettikleri şeyler onları hiçbir zaman gerçekten mutlu etmez veya kalplerindeki boşluğu doldurmaz. İlk tamah ve gurur eyleminin nerede gerçekleştiğini düşünebiliyor musunuz?
Hatırlarsanız, Şeytan görünümünden ve gökteki konumundan ötürü gurura kapılmış, Allah’ın yerine göz dikerek diğer meleklere yalanlar söylemeye başlayacak kadar ileri gitmişti. Sonunda insanlığı ve bu dünyayı da aynı yalanlarla zehirledi. İblisin bu dünyanın hükümdarı olduğunu (Yuhanna 12:31) ve tüm dünyanın onun egemenliği altında olduğunu (1. Yuhanna 5:19) biliyoruz. Dolayısıyla sevgimizin dünyevi şeylere değil göksel şeylere yönelik olması gerektiği rahatlıkla görülebilir.
S7. Düşüncelerimiz neyle meşgul olmalıdır? Koloseliler 3:1-3 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
İsa bizim göksel konuları düşünmemizi ister. Pavlus, Filipililere yazdığı bir mektupta, bize göksel düşüncelerin neye benzediğinin mükemmel bir tanımını vermiştir.
S8. Göksel şeyleri tanımlayan sıfatlardan bazıları nelerdir? Filipililer 4:8 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Göksel şeyler gerçek, saygıdeğer, doğru, sevimli, erdemli ve paktır. Birazdan bu tanıma uymayan bazı şeylerden bahsedeceğiz. Fakat önce göksel düşünceleri düşünmede bizim payımızın ne olduğunu öğrenelim.
S9. Allah’ın krallığına aykırı düşünceleri ne yapmalıyız? 2. Korintliler 10:5 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah düşüncelerimizi kontrol altında tutmamızı ister. Üzerinde durmayı seçtiğimiz şeyleri denetlemeye yönelik bir çaba göstermemizi ister. Bu kendi gücümüzle yaptığımız bir şey midir? Hayır, bunu Kutsal Ruh’un gücüyle yaparız. Hatta gerçek irade gücü, bizim isteğimizin Kutsal Ruh’la birlikte çalışmasının sonucudur. Bu düşüncelerimizi kontrol edebilmemizin tek yoludur. Tabii ki aynı zamanda düşüncelerimizin geldiği yeri, yani seyrettiğimiz ve dinlediğimiz şeyleri kontrol etmek de işe yarar.
S10. Allah bizim nelerden uzak durmamızı ister? Efesliler 5:3–7 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah bizim zina, tamah ve ciddiyetsizlik gibi dünyevi şeylerden uzak durmamızı ister. Bizim bunların çevresinde olmamızı, hakkında konuşmamızı (Efesliler 5:11, 12), izlememizi (Mezmur 101:3), dinlememizi veya yapmamızı istemez! Hatta bu tür şeyleri görmezden gelen kişilerle vakit geçirmemizi de istemez. Bunun bir öneri olmadığını hatırımızda tutalım. Allah bizim bu şeylerden ve bunları yapan kişilerden uzak durmamızı istiyor. Kutsal Kitap çok açık; dünyayı seversek O’nun düşmanıyız demektir (Yakup 4:4).
Uygulama düzeyinde bu ne anlama gelir?
Bir kimse bizimle birlikte film seyretmek isterse, izlemeden önce filmin ne hakkında olduğunu bilmeliyiz. Büyü, cinsellik, hırsızlık, uyuşturucu ve alkol kullanımı ve/veya diğer tanrısızca faaliyetler hakkındaysa ondan uzak durmalıyız. Televizyonda vücutlarını cinsellik çağrıştırıcı hareketlerle döndürerek dans eden kadınların olduğu bir program çıkarsa, değiştirmeliyiz. Bir şarkı veya film küfürlü sözlerle doluysa, oynatmayı durdurmalıyız. Gerçekten kutsal bir halk olmak istiyorsak, bu türden eğlencelerden uzak durmalıyız, zira bunlar kafalarımızı kesinlikle pak, saygıdeğer, gerçek ve sevimli olmayan düşüncelerle doldururlar. Kafalar bu tür düşüncelerle dolunca hareketler ve konuşmalar da bundan etkilenir. Ne yazık ki, bu aynı zamanda böyle kişilerle zaman geçiremeyeceğimiz anlamına gelebilir.
Parlak Yıldızlar Dizisi (Filipililer 2:14–16)
Bir gün Mert, Yusuf ve Ece öğle arasında okulda bir bankta oturuyorlardı. Mert ile Yusuf bu Kutsal Kitap hakikatlerini öğrendikten sonra ne hissettiklerini konuşuyorlardı. Dost olarak birbirlerine sahip olmasalardı hayatın çok daha zor olacağında hemfikirdiler.
“Mert, neden bahsettiğini çok iyi anlıyorum. Bazen arkadaşlar arasında kendimi çok tuhaf hissediyorum. Eskiden hoşlandığım ve ilginç bulduğum şeyler artık çekici değil, esprilerinin çoğu da komik gelmiyor” dedi Yusuf.
“Evet, ben de sinemaya gitmek istememe bahanelerimi tüketmeye başladım. Gerçekten de, sanki insanların testereyle doğrandığı veya intikam peşinde koştukları bir film izlemek istermişim gibi. Anlaşılan eğlencelerin çoğu ölüm, cinsellik ve ruhçuluk konulu. Beni yanlış anlama, daha önce bu şeylere aldırış etmezdim. Fakat şimdi bunları okuduğumda veya ekranda gördüğümde rahatsız oluyorum” diye ekledi Mert.
Ece başını salladı: “Ben de aynı şekilde düşünüyorum, çocuklar.”
Mert ve Yusuf epey şaşırmış bir halde ona baktı. Ece son zamanlarda çalışmalara geliyordu, ama pek fazla konuşmamıştı. Konular hakkında kendi düşünelerini ilk kez ifade ediyordu.
“Kutsal Kitap’ı çalışmaya başlamadan önce, dar giysiler giyerek ağır makyaj yapmayı ve erkeklerin bakışlarını üzerimde toplamayı seviyordum. Fakat şimdi o adamların beni değil, vücudumu çekici bulduklarını anlıyorum. Bunun farkına vardığımda nasıl tüylerim ürperdi, anlatamam. Şimdi arkadaşlarım neden farklı giysiler giydiğimi merak ediyorlar. Önceden ne kadar körmüşüm inanamıyorum. Başımı örtmek istediğimi veya yaz günü uzun bir pardösü giyeceğimi söylemiyorum, fakat bazı arkadaşlarımın mütevazı giyinme arzularını daha çok takdir ediyorum.”
Mert şaka yollu, “Bilmiyorum Ece, belki de uzun bir pardösü içinde sevimli görünürdün” dedi.
Ece gülerek, “Mert! Kes şunu” derken bir yandan da koluna vurmak için elini kaldırdı.
Mert ayağa kalkarak, “Şimdi derse gitmem gerekiyor” dedi, “Görüşürüz.”
“Görüşürüz Mert.” Ece ile Yusuf el salladılar.
Yusuf Ece’ye dönerek, “Ece, şaşkınlığa uğradım” dedi. “Birincisi, erkek arkadaşın olarak erkeklerin sana bakmasından hoşlanmış olmandan rahatsızlık duydum. Bu bizim hakkımızda ne ifade ediyor? İkincisi, bu şeyleri gerçekten…” Yusuf duraksadı.
“Gerçekten ne?”
“Bu şeyleri gerçekten bu kadar ciddiye aldığını bilmiyordum.”
“Olayları farklı gördüğümün ben de aslında farkında değildim. Sanki uykudan uyandım. Diğer erkeklere gelince, onlarla ilgili değildim ki, sanırım kendi egomu besliyordum.”
Bir süre sessizce oturdular. Ece, sözlerinin Yusuf’u incittiğini ve normale dönmesinin zaman alacağını anlıyordu. Yusuf nihayet konuştuğunda rahatladı.
“Gördüğüm kadarıyla sorunumuz, bazı dostlarımızla ilişkilerimizi kesmemiz gerekebileceği. Tabii onlar da değişmezlerse” dedi Yusuf.
“Evet, biliyorum. İçimde bunun düşündüğümüzden daha zor olacağına dair bir his var” dedi Ece.
S11. Allah bizim kiminle boyunduruğa girmemizi istemez? O bizim ne yapmamızı ister? 2. Korintliler 6:14–18 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Dostlarımızın üzerimizde etkileri olduğu bir gerçektir. Dostlarımız alkol kullanıyorsa, bizim de alkollü içki içmemiz büyük ihtimaldir. Dostlarımız porno izliyorlarsa, bizim de buna katılmamız yüksek ihtimaldir. Dostlarımız yalan söylüyor, sahtekârlık veya hırsızlık yapıyorlarsa, bizim de bu davranışlarda bulunmamız gayet muhtemeldir. Pavlus Korintlilere mektubunda bunu çok güzel bir şekilde özetledi.
S12. Allah kötü arkadaşların ne yaptıklarını söylüyor? 1. Korintliler 15:33 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Kısacası, Allah bizim imansızlarla ve O’nun yasasını küstahça çiğneyenlerle arkadaşlık etmemizi istemiyor. Onlarla iş ilişkilerine girmemizi ve önceden evlenmiş değilsek imanımızın dışındaki kişilerle evlenmemizi istemez.
Tabii ki Allah bizim diğer insanların hayatlarında olumlu bir etki bırakmamızı ve müjdeyi imansızlarla paylaşmamızı istiyor; bunun anlamı onlarla zaman geçirmemiz gerektiğidir. Fakat bu zamanın ruhsal olarak sıkıcı, bunaltıcı, veya düpedüz şeytani faaliyetlerde geçirilmesini istemeyiz. Allah bizi karanlıktan çıkarmıştır! Neden ona geri dönmeyi isteyelim ki?
Bu düşünce ve yaşam standardı giyim tarzımızı ne şekilde etkiler? Eğer kaynağı gurur ve şehvette olan, ayrıca bunları teşvik eden şeylerden kaçınırsak, dikkat çekici giysilere ve mücevherata para harcamak ister miyiz? Kadınlarımızın ve kızlarımızın başkalarının onları şehvetle arzulayacağı şekilde giyinmelerini ister miyiz?
S13. Allah Hristiyan kadınların nasıl giyinmelerini ister? 1. Timoteos 2:9, 10 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah kadınların O’nu yüceltecekleri bir şekilde giyinmelerini ister. O onların erkekleri cinsel yönden baştan çıkaracak dar giysiler giymelerini ya da ucuz veya pahalı mücevheratla ve makyajla süslenmelerini istemez. Onların pak bir kalbin ve temiz bir zihnin getirdiği iç güzelliğe sahip olmaya odaklanmalarını ister.
Aynı şekilde, Allah erkeklerin süslü saatlere, altın zincirlere ve aşırı pahalı marka giysilere para harcamalarını istemez. Yani, Allah bizim bereketlediğimiz maddi kaynakları sade ve sağlıklı yaşamlar sürerek başkalarına yardımcı olmak için kullanmamızı ister. Kardeşimiz açlıktan kıvranırken yüzlerce lirayı nasıl gösterişli giysilere harcayabiliriz? Bu tür bir alışveriş düşüncelerimizin nerede olduğuna dair bir gösterge midir?
S14. Kadınlar sade, gösterişsiz ve ölçülü giyim ilkesini nasıl uygulamalıdır?
Y. __________________________________________________
S15. Altın ve mücevheratla süslenmeyişimizin ardındaki en temel ilke nedir?
Y. __________________________________________________
Kutsal Kitap açık bir şekilde hepimizin köleler olduğunu belirtiyor. Efendimiz, itaat etmeyi seçtiğimiz kişidir. Dünyada iki efendi var: Allah ve Şeytan. Allah’ın standartlarına uyduğumuzda efendimizin O olduğunu gösteririz. Şeytan’ın yalanlarına inandığımızda ve hayatlarımızı onun belirlediği dünyevi standartlara göre düzenlediğimizde ise onun efendimiz olduğunu gösteririz.
S16. Bedenlerimizi ne olarak sunuyoruz? Romalılar 12:1, 2 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
S17. Romalılar 12:2 ayetine göre neye uymamalıyız?
Y. __________________________________________________
İsa’yı izlemeyi seçtiğimizde, bazı fedakârlıklar yapılacaktır. O bizden her hafta arkadaşlarımızla oynadığımız kart oyunundan vazgeçmemizi isteyebilir. Bazı arkadaşlarla dışarı çıkmamamızı söyleyebilir. Taktığımız o büyük altın küpeleri, kolyeleri ve küçük imitasyon incileri takmamamızı isteyebilir. Hatta bize işimizden ayrılarak O’nun standartlarına daha uygun bir iş bulmamızı söyleyebilir. Fakat endişe etmemize gerek yok, zira İsa bizim için zaten dua etti.
S18. İsa Allah’tan ne yapmasını istedi? Yuhanna 17:15–21 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
İsa Allah’tan bizi korumasını istedi. O bu gezegende yaşamanın nasıl bir şey olduğunu biliyor. Her gün karşılaşmakta olduğumuz ayartıları biliyor. Farklı olduğumuz için bizimle alay edileceğini biliyor. O’nun yardımına ihtiyacımız olduğunu biliyor. Tehlikeli ve ölmekte olan bir dünyada yaşıyoruz. Allah’ın karakteri ve İsa Mesih’te kurtuluş tasarısı hakkındaki gerçeği öğrenmesi gereken akrabalarımız, dostlarımız ve komşularımız var. İsa’nın insanların hayatlarını değiştirme işinde olduğunu görmeleri gerekiyor. Bunu onlara göstermenin Tanrı yoluna yaraşmayan eğlenceden, giyimden ve davranışlardan kaçınmaktan daha iyi bir yolu var mı? İsa bizim dünyanın ışığı olduğumuzu söylüyor (Matta 5:14–16 ayetlerini okuyun).
S19. Işığınızın parlamasına izin verecek misiniz?
Y. __________________________________________________
Okuyucular dua yoluyla bağlılık çağrısında bulunmalıdır.
Daha fazla araştırmak için şunları okuyun: Luka 11:34–36 ve Yakup 1:27.