|
24. Ders: Hristiyan Davranışı: Sağlık
Şimdiye dek Allah’ın ruhsal hayatlarımızla çok yakından ilgilendiğini gördük. O’nun günahlarımızdan dolayı sonsuz ölüm cezasını çekmemizi nasıl istemediği konusunu işledik. O’nun arzusu tövbe etmemiz ve İsa Mesih’te kurtuluş armağanını karşılıksız olarak almamızdır, bu armağan sonsuz hayattır. Ruhsal anlamda, O bizim Şeytan’ın aldatmacalarından ve bizi mahveden günah ve acı kısırdöngüsünden özgür olmamızı istiyor. Kutsal Ruh tarafından yönlendirilen ve O’nun sevgisine odaklı yeni hayatlarımızın olmasını arzuluyor. Kısacası, Allah bizim ruhsal olarak galip gelmemizi istiyor. Allah ruhsal hayatlarımızla çok yakından ilgili olduğundan, O’nun fiziksel hayatlarımıza da önem verdiğine inanmak güç değil!
Hastalık, ölüm ve acıların Allah’ın isteği olmadığını biliyoruz. Bu şeylerden hiçbirinin hiç kimsenin başına gelmesini istemez, zira bunlar O’nun İsa Mesih’in hayatında bütünüyle sergilenen sevgi mizacına aykırıdır. İsa’nın körleri, sakatları, hatta cine tutulanları iyileştirdiğinin o kadar çok örneği vardır ki, Allah’ın bu durumları bir insanın kaderine yazdığı düşüncesi tamamen yanılgıdan ibarettir. Kısacası Allah bizi yalnızca ruhsal olarak iyileştirmeyi değil, fiziksel olarak iyileştirmeyi ve sağlıklı halde tutmayı da ister. Bu sürecin büyük kısmı bedenlerimize aldığımız şeyler, yani yiyecek, içecek ve uyuşturucu konusunda iyi seçimler yapmamızdır. Allah’ın sağlıklı yaşama standartlarını ve yalnızca ruhsal olarak değil, aynı zamanda fiziksel olarak da sağlıklı hayatlar yaşamamızı istemesinin nedenlerini öğrenmek için Kutsal Kitap’ı araştıralım. Sağlıklı yaşamanın Mesih’in dönüşüne hazırlanmada önemli bir rol oynadığını öğrenince şaşırabilirsiniz.
S1. Yuhanna imanlılar için ne arzuladı? 3. Yuhanna 2 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Yuhanna imanlıların sağlıklı hayatlar sürmelerini arzuluyordu. Nedenini öğrenelim.
S2. Bedenlerimiz nedir? 1. Korintliler 6:19, 20 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Yuhanna sağlıklı olmamızı diledi, zira bedenlerimizin birer tapınak olduğunu biliyordu.
S3. Beden niçin tapınaktır? Yuhanna 14:16, 17, 23 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Bedenlerimiz birer tapınaktır, çünkü Kutsal Ruh burada yaşar. Evet, Kusal Kitap İsa’nın Ruhu’nun gerçekten imanlının içinde yaşayarak bize doğrulukla günah arasındaki farkı öğrettiğini ve gelecek olan yargıyı hatırlattığını bildiriyor. Dolayısıyla, Allah fiziksel hayatlarımıza çok önem vermektedir.
S4. Bu gerçeğin ışığında, neden sağlıklı hayatlar yaşamak istemeliyiz?
Y. __________________________________________________
S5. Allah bizi ne olmak için seçti? Yasanın Tekrarı 7:6, 7 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah bizi kutsal bir halk olmaya çağırdı. Öyleyse kutsal halk nasıl yaşamalıdır? Bu soruya yanıt vermek için insanlığın yaratılışına dönelim. Allah Adem’i yarattığında onun temiz ve günahsız bir kişi olduğunu biliyoruz. Allah ona yerine getirilmesi halinde kendisinin sonsuza dek yaşamasını sağlayacak bazı basit talimatlar verdi. Bunlardan biri beslenme düzeniyle ilgiliydi.
S6. Allah Aden Bahçesi’nde Adem ile Havva’ya yemeleri için ne verdi? Yaratılış 1:29 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah ilk çifte başlangıçta yiyecek olarak meyve, tahıl ve kuruyemişleri verdi. Sütten, yumurtadan veya et yemekten söz edilmiyor. Hatta aslında et yiyemezlerdi, zira bu bir hayvanın ölmesini gerektirir, günahtan önce ise ölüm yoktu. İlk fiziksel ölüm, Allah’ın Adem ile Havva’nın günahına karşılık olarak kurban ettiği hayvanın ölmesiydi (Yaratılış 3:21). Tabii ki, günah dünyaya girdikten sonra insanlar Allah tarafından belirlenenlerden başka şeyleri yemeye başladılar.
Allah Adem ile Havva’yı vejetaryen olarak yarattıysa ve İsa’nın dönüşünü beklerken bizim de aynı beslenme düzenini izlememizi tercih ediyorsa, insanın et yemesine izin verdiği bir zaman var mıydı? Evet, Allah Nuh’un ve soyundan gelenlerin tufandan sonra et yemelerine izin verdi, çünkü tüm dünya mahvolmuştu ve yeniden eski haline konulması zaman alacaktı. Bahçeler, ağaçlıklar ve bağlar yoktu. İlginçtir ki, insanların ortalama yaşam süresi de azalmaya başladı (Adem’in [930 yaş] ve İbrahim’in [178 yaş] öldükleri yaşların farkına dikkat edin: Yaratılış 5:5, 8, 11, 17; 11:31, 32; 23:1; 25:7, 8). Öyleyse, Allah et yememize izin verdiğine göre, her tür eti yiyebilir miyiz? Kutsal Kitap’ın ne söylediğini görelim.
S7. Yaratılış kitapçığında iki tür hayvandan bahsediliyor. Bunlar nelerdir? Yaratılış 7:2 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah insanların et yemesini istemedi ama buna izin verdi. Aynı zamanda bunu kurallara bağladı. Her hayvanın yenilmesine izin vermedi. Bazı hayvanlar yemeye diğerlerinden daha uygundur. Yiyecek olmaya elverişli hayvanlara temiz hayvanlar, yiyecek olmaya elverişli olmayan hayvanlara kirli hayvanlar denilir.
S8. Temiz hayvanları kirli hayvanlardan ayıran nedir? Levililer 11:1–8, 26 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Kısacası, bir kara hayvanını yemek istiyorsak, yarık tırnaklı olmalı ve geviş getirmelidir. Buna keçiler, koyunlar, sığırlar ve geyik türünde pek çok hayvan dahildir.
S9. Bu kıstaslara uymayan bazı hayvanlar hangileridir?
Y. __________________________________________________
Ülkemizde kirli hayvanlar kategorisine giren birkaç hayvan var. Bunlardan bazıları develer, tavşanlar, domuzlar, yılanlar, atlar ve kaplumbağalar.
S10. Temiz deniz canlılarını kirli olanlardan ayıran nedir? Levililer 11:9–12 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Temiz deniz canlıları yüzgeçli ve pulludur.
S11. Yüzgeçli ve pullu olan temiz deniz canlılarının bazılarını sayabilir misiniz?
Y. __________________________________________________
Ülkemizi çevreleyen denizlerden çıkardığımız, yiyecek olarak uygun çeşitli balıklar var. Bazı yaygın örnekler levrek, hamsi, sardalya, çipura ve palamut balıkları.
S12. Bu kıstaslara uymayan deniz hayvanlarına örnekler verebilir misiniz?
Y. __________________________________________________
Pazarlarımızda bulunan en yaygın türler ahtapot, kalamar, deniztarağı, midye, istiridye, yengeç ve karides. Birazdan bu deniz canlılarının neden besin olarak uygun olmadıklarını ele alacağız.
S13. Allah hangi kuşların besin olmak için temiz olmadıklarını söyledi? Bu kuşlar ne yaparlar? Levililer 11:13–20 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
S14. Bu bilgi ışığında, hangi kuş türleri besin olarak uygundur?
Y. __________________________________________________
S15. Hayatta kalma mücadelesi verseydiniz, hangi türden böcekleri yiyebilirdiniz? Levililer 11:21–23 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah’ın bedenlerimize neyin girdiğine, en küçük canlılara kadar, önem verdiğini görüyoruz. İşte bu nedenle, Allah hangi türden “etleri” yiyebileceğimizi belirlemekte ve bize bildirmektedir. Tabii ki O’nun iyi bir nedeni de vardır. O bizim hastalanmamızı veya iğrenç rahatsızlıklara yakalanmamızı istemez. Allah’ın kirli olduğunu bildirdiği tüm hayvanların bize zararlı bazı biyolojik özellikleri vardır veya yeryüzünün temizleme sistemi olarak çalışmaktadırlar. Örneğin, tavşanlar kendi dışkılarını yer ve bu etlerinde zararlı toksinlerin birikmesine neden olur. Domuzlar terlemez, bu da toksin birikimine neden olur. Bundan başka, çoğunlukla kendi dışkılarının da karıştığı çamurun içinde yaşarlar ve vücutları trişin denen küçük kurtçuklarla doludur. Kabuklu deniz hayvanlarına, örneğin midye, karides ve deniztarağı gibi canlılara gelince, bunlar denizin dibinde yaşar ve sudaki pisliği süzerler. Bunlar denizdeki en toksik canlılar arasındadır. Allah’ın ne söylediğini bildiğinden şüphe olmamalı. Bize bu şeylerden kaçınmamızı söylemesi O’nun bizi ne kadar sevdiğini gösterir.
S16. Allah’ın sözlerine değil, kendi fikirlerine göre yaşayanları Allah nasıl adlandırıyor? Yeşaya 65:2–5 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah bu türden insanların asi olduklarını bildiriyor. Asi olmayı ister miyiz? Allah’ın talimatlarına aykırı yaşamayı ister miyiz? Kesinlikle hayır! Ne yazık ki, Allah’ın söylediklerine uygun olmayan standartları savunan bazı kişiler var (Hezekiel 22:24–26 ayetlerini okuyun). İşte bu yüzden dikkatli olmalıyız. Anlama ve iyi seçimler yapma kabiliyetimizi aksatacak herhangi bir maddeyle zihnimizi bulandırmamak kadar iyi bir tedbir olabilir mi?
Parlak Yıldızlar Dizisi (Filipililer 2:14–16)
Fatma sordu: “Okuduğumuz konuyla ilgili sorunuz veya söylemek istediğiniz bir şey var mı?” Bir süre sessizlik oldu ve sonra, “Reşat, neyin var?” dedi. “Sanki bir şeyle mücadele ediyor gibisin.”
Reşat, “Bu kadar belli mi?” diye sordu. “Şu anda konuşmak ister miyim, bilmiyorum.”
Mehmet, “Neden olmasın? Aramızda sır olmadığını biliyorsun” dedi.
Afife, “Sorun nedir tatlım?” diye sordu.
Reşat itiraf etti: “Tamam, tamam. Belli ki burada oturup surat asmama müsaade etmeyeceksiniz. Bu noktaya kadar, ondalık konusu dışında, hakikat olarak öğrendiğimiz her şeyi kabul ettim. Ancak sanırım şimdi biraz aşırıya kaçıyoruz. Yani, zaten dinimi değiştirdim. İnsanlarla tartışmak veya onlara gerçekte ne hissettiğimi anlatmak istediğim zaman dilimi tuttum. İtiraf edeyim, başlangıçta ondalık verme ilkesi pek hoşuma gitmedi. Fakat en azından teoride amacını anlıyorum. Şimdi bana bazı yiyecekleri yiyemeyeceğimi söylüyorsun.”
“Ben sana söylemiyorum. Kutsal Kitap bize söylüyor. Konu apaçık ortada. Tabii, bu kolay olacağı anlamına gelmez. Hepimiz kafa yormak ve hayatımızı Kutsal Kitap’ın öğretilerine göre sürdürmeyi seçmenin bedelini kestirmek zorunda kaldık” dedi Fatma, tüm grup adına konuşarak.
“Tamam tamam, sen bana söylemiyorsun.”
Afife sordu: “Bu senin için neden bu kadar zor, canım?”
“Canım, biliyorsun her cumartesi akşamı arkadaşlarla deniz ürünleri yiyoruz. Ahtapotu ve kalamarı seviyorum, yok, bunlara bayılıyorum. Ayrıca yazları sahilde yürürken, ah, ah, midye yemeyi nasıl da seviyorum. Anlatabildim mi? Bu ayetler artık bunu yapamayacağımı söylüyor. Sırada ne var, rakı mı?”
Grup bir an sessizce oturdu. Sonra Mert, “Haydi öğrenelim” dedi.(Devam Edecek)
S17. Alkollü içki peşine düşen insan ne yapmaz? Yeşaya 5:11, 12 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Alkollü içki içen ve alem yapan kişi Allah’ın işiyle ve ruhsal konularla ilgili değildir. Onlar bilgeliğe ve kutsallığa yönlendirmeyen dünyevi şeylere odaklanmışlardır (Süleyman’ın Özdeyişleri 20:1 ayetini okuyun). Dahası, bundan zarar görürler.
S18. Alkol bize fiziksel ve duygusal olarak ne yapar? Süleyman’ın Özdeyişleri 23:29–32 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Alkolün zarar verici etkilerini kimse inkâr edemez. İnsanlar kendilerine zarar vermekle kalmaz, başkalarına da zarar verirler. Tüm dünyada ölümlerin %4’ünün alkolle bağlantılı olduğunu biliyor muydunuz? Yalnızca 2011 yılında 320.000 genç insan alkol tüketimi sonucunda öldü.
S19. Alkol neye benzer? Süleyman’ın Özdeyişleri 23:32 ayetini tekrar okuyun.
Y. __________________________________________________
Alkolün insan üzerindeki etkisine yılanın zehirli ısırığından daha güzel bir örnek bulunabilir miydi?
S20. Alkolün etkisi altındayken ne görürüz ve ne söyleriz? Süleyman’ın Özdeyişleri 23:33 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
S21. Krallar neden alkollü içki içmemelidir? Süleyman’ın Özdeyişleri 31:4, 5 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
S22. Çöldeki tapınma çadırında ve Yeruşalim’deki tapınakta görev yapan rahipler alkollü içki içer miydi? Levililer 10:8–11 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah’ın kralların ve rahiplerin alkollü içki içmelerini istememesinin ardında yatan temel ilke, doğruyu yanlıştan ayırabilmeleri ve halkı adaletle yönetebilmeleriydi. Onların net düşünmelerini ve kendilerini çağırdığı işe odaklanmalarını istiyordu. Konuşmadan önce düşünmelerini istiyordu ve O’nun yetkisiyle konuşmaları gerekiyordu. Ne yazık ki Allah’a her zaman itaat etmiyorlardı (Yeşaya 28:7 ayetini okuyun). Sarhoşken akılsızca şeyler söyleyen birini tanıyor musunuz? Bir işte çalışırken alkollü içki içmenin düşünme yeteneğinizi ve performansınızı azaltabileceğinden şüpheniz var mı? Tabii ki hayır! Öyleyse bu bizim için nasıl geçerlidir? Aynı kural bizim için de geçerlidir, çünkü Mesih’te biz de krallar ve rahipleriz. Gökte İsa’yla birlikte krallar olarak hüküm süreceğimizi biliyor muydunuz? (Vahiy 20:4 ayetini okuyun.) Rahipler olduğumuzu biliyor muydunuz? (1. Petrus 2:9 ve Vahiy 1:4–6 ayetlerini okuyun.)
S23. Arkadaşlarımıza alkollü içki vermemiz doğru mudur? Habakkuk 2:15 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
İşin aslı, Allah bizim alkolden uzak durmamızı ister. Onu içmemizi, arkadaşlarımıza vermemizi, hatta evlerimizde bulundurmamızı istemez. Zihnimizin kutsal düşüncelerle dolu ve açık olmasını ister.
Kutsal Kitap bize zararı dokunabilecek her maddeyi belirtmese de, hayatlarımızı düzenlemekte yararlanabileceğimiz bazı temel ilkeler verir.
Parlak Yıldızlar Dizisi (Filipililer 2:14–16)
“Bilmiyorum. Bu beni her şeyi yeniden gözden geçirmeye sevk ediyor. Diyorum ki, önceden toplumumuzdaki bütün bu kurallar yüzünden hiç mutlu değildim. Şunu yapmalıyım yoksa şu olur, bunu yapma yoksa bu olur, şöyle olursa bunu yap, bunun olmasını istersen buraya git. Yapmayın! Dinin neden bu kadar kurallarla dolu olması gerek? İyi hayatlar yaşayıp başkalarına saygı ve sevgiyle davranmamız yetmez mi, sonra da ne istersek yiyelim?”
“Reşat, ondalık konusunu öğrendiğimizde ne hissettiğimi hatırlıyor musun? En azından burada eşin seni destekliyor. Benim ailemde ise kimsem yok. Hiç kimse!” dedi Mehmet, üzgün bir sesle. “Üstelik benim yapmayı veya yapmamayı tercih ettiğim şeyler eşimi de ilgilendiriyor, benimle hemfikir olmamasına rağmen. Ne hissettiğini biliyorum. Fakat şuna geniş açıdan bakalım. Sırf kalamar ve midye yiyebilmek için kazandığın her şeyden, sonsuz hayattan, gerçek sevgi ve kabul edilişten, kurtuluş güvencesinden, korkudan özgür olmaktan ve bizden vazgeçmeye razı mısın? Bana göre bunun hiçbir mantığı yok.”
Fatma, “Haydi bitirelim” dedi. (Devam Edecek)
S24. Pavlus’a göre, hayat yarışında nasıl koşmalıyız? 1. Korintliler 9:24–27 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
S25. Neden kendimizi her yönden denetlemeliyiz?
Y. __________________________________________________
Pavlus, Mesih’le ruhsal yolculuğu bir yarışa benzetti. Tıpkı atletlerin bedenlerine aldıkları şeylere dikkat ettikleri gibi, biz de tutkularımızı, arzularımızı ve sağlıkla ilgili alışkanlıklarımızı denetim altına almalıyız. Atletler tüm bunları öldüklerinden sonra anlamsız olan bir madalya kazanmak için yapıyorlarsa (eski zamanlarda bitki dallarından yapılma bir taç alıyorlardı), bizim sonsuz hayat armağanını kazanmak için çok daha ciddi olmamız gerekmiyor mu!
S26. Bu ilkeyi gündelik hayatlarımıza nasıl uygulayabiliriz?
Y. __________________________________________________
Tüm şeylerde kendimizi denetler ve sağlıklı hayatlar sürmeye çalışırsak, gündelik olarak egzersiz yapmalıyız. Bu yürüyüş ve esneme hareketleri yapmak kadar basit olabilir. Yediğimiz şeylerde ve miktarında da ölçülü olmalıyız. Çok tatlı yemek, midemiz şişene kadar yemek, çok fazla yağ tüketmek, çok fazla çay ve kahve içmek tabii ki sağlıklı olmamıza yardımcı olmaz.
S27. Sigara içmek sağlıklı mıdır? Neden?
Y. __________________________________________________
Sigara içen ciddi bir sporcu bulmanız çok zordur. Bedenimiz Kutsal Ruh’un tapınağıysa ve Allah uzun ve sağlıklı hayatlar yaşamamızı istiyorsa, sigara içmeli miyiz? Tabii ki hayır! Halkımızın neredeyse %60’ı sigara içerek kendilerini öldürüyor. Sigaraya bağlı komplikasyonlar nedeniyle her yıl ortalama 100.000 Türk hayatını kaybediyor. Bu Allah’ı yüceltir mi?
S28. Allah’ı neyle yüceltmeliyiz? 1. Korintliler 10:31 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah’ı yediğimiz, içtiğimiz ve yaptığımız şeylerle yüceltiriz. Temiz olmayan etleri yiyerek, alkollü içki içerek ve sigara içerek Allah’ı yüceltemeyiz. Aşırı yersek, uyuşturucu kullanırsak ve bedenlerimize özen göstermezsek Allah’ı yüceltemeyiz. Ancak tersini yaparsak Allah’ı yüceltebiliriz. Dahası, Allah’ın istediği gibi daha uzun, daha mutlu ve daha sağlıklı hayatlar süreriz.
Şu anda dünyamızın tarihinin son günlerinde yaşıyoruz. Dünya halkı aldatılarak hayatın temel amacının zevk almak olduğuna inandırılmıştır. Onlara göre “yemeli, içmeli ve mutlu olmalıyız.” Fakat Allah bize tam aksini söylüyor. O kandırılmamızı istemiyor. O bizim arzularımız ve heveslerimiz üzerinde denetim sahibi olmamızı istiyor. İmanla ve aileyle ilgili iyi seçimler yapabilmemiz için, zihinlerimizin açık ve düşüncelerimizin pak olmasını istiyor. Kısacası, İsa’nın dönüşüne hazır olmamızı ister ve bedenlerimize aldığımız şeylerin odaklanmamızı ve hazırlanmamızı engelleyebileceğini bilir. Tüm yiyeceklerin iyi olduğu, sigara ve alkolün bizi ruhsal veya fiziksel bakımdan etkilemediği aldatmacasına kanmayalım. İlerleyelim ve her günü bu düşünceyi aklımızda tutarak yaşayalım. Daniel ve üç arkadaşı gibi olalım.
İlginçtir ki, Daniel kitapçığının en başında yer alan öykü yiyeceklere ilişkin kararlar hakkında. Daniel ile üç arkadaşı büyük bir ikilemle karşı karşıya kaldılar. Allah’ın yiyeceklerle ilgili talimatlarına sadık mı kalacaklardı, yoksa önlerine konan her şeyi yiyecekler miydi? Sanki Allah, Daniel’le arkadaşlarının bir süre sonra gelişecek olan olaylarda O’nu temsil etmeye ve O’nun açıklayacağı peygamberlik sözlerini yorumlamaya layık olup olmadıklarını deniyor gibiydi.
Allah’ın bizi de denediği sonucunu çıkarmak kolay. Kutsal Kitap’ın peygamberlik sözlerini anlamak, İsa’nın dönüşüne hazır olmak ve aldatılma ihtimalimizi azaltmak istersek, sağlıklı ve açık zihinlere sahip olmalı, kendimizi bu dünyanın lezzetli yemekleriyle zehirlememeliyiz.
Basit, sağlıklı ve temiz yiyecekler Daniel’i ve üç arkadaşını dünyevi krallıkların yükseliş ve düşüşlerine hazırladıysa, bizim ebedî krallığa hazırlanmamıza daha ne kadar yardımcı olur dersiniz?
Parlak Yıldızlar Dizisi (Filipililer 2:14–16)
Türkan sordu: “Öyleyse ne diyorsunuz? Hemen şimdi birbirimize söz verelim mi?”
Birkaç saniye sessizce oturdular, sonra Reşat söz aldı.
“Benim biraz daha zamana ihtiyacım var. Bu konuyu enine boyuna düşünmeliyim. Kabul edeceğimden bile emin olmadığım bir şeye söz veremem.”
Afife araya girdi: “Ne demek kabul edemezsin?” “Bu dersteki sağlık ilkeleri gün gibi aşikâr. Kutsal Kitap’a şimdiye dek öğrendiğimiz her konuda güvenebiliyorsak, bu konuda neden güvenemeyelim?”
“Senin için söylemesi kolay. Sen her şeyi sorgusuz sualsiz kabul ediyorsun. Ama sen bu şeyleri zaten yemiyorsun. İçki de içmiyorsun. Fakat ben bunları yapmayı seviyorum, üstelik arkadaşlarımla yapmayı seviyorum. Onlarla görüşmeyi de keseyim bari!”
Mert güven verici bir ses tonuyla konuşarak söz aldı: “Reşat Abi, ben bunu da yapmak zorunda kaldım, yani bazı arkadaşlarımla takılmayı bıraktım. Bu kolay değil, ama zor da değil. Sadece seçim yapman gerekiyor. Kim bilir, belki bir gün bu şeyleri yeme arzusu duymadığında onlarla tekrar görüşebilirsin. O zaman, sana neden yemediğini ve içmediğini sorduklarında, onlara sağlıklı yaşamayı seçtiğini anlatabilirsin.”
Gül, “Anne, bence güç için dua etmeliyiz” teklifinde bulundu.
“İyi fikir, dersi duayla kapatalım.”
Daha fazla araştırmak için şunları okuyun:
Mezmur 139:17, 18 (Allah’ın bizim için düşünceleri iyidir); Vaiz 7:16 (neden kendimizi mahvetmek isteyelim) ve 1. Korintliler 3:17 (tapınağı kirletmeyin).
Şimdiye dek Allah’ın ruhsal hayatlarımızla çok yakından ilgilendiğini gördük. O’nun günahlarımızdan dolayı sonsuz ölüm cezasını çekmemizi nasıl istemediği konusunu işledik. O’nun arzusu tövbe etmemiz ve İsa Mesih’te kurtuluş armağanını karşılıksız olarak almamızdır, bu armağan sonsuz hayattır. Ruhsal anlamda, O bizim Şeytan’ın aldatmacalarından ve bizi mahveden günah ve acı kısırdöngüsünden özgür olmamızı istiyor. Kutsal Ruh tarafından yönlendirilen ve O’nun sevgisine odaklı yeni hayatlarımızın olmasını arzuluyor. Kısacası, Allah bizim ruhsal olarak galip gelmemizi istiyor. Allah ruhsal hayatlarımızla çok yakından ilgili olduğundan, O’nun fiziksel hayatlarımıza da önem verdiğine inanmak güç değil!
Hastalık, ölüm ve acıların Allah’ın isteği olmadığını biliyoruz. Bu şeylerden hiçbirinin hiç kimsenin başına gelmesini istemez, zira bunlar O’nun İsa Mesih’in hayatında bütünüyle sergilenen sevgi mizacına aykırıdır. İsa’nın körleri, sakatları, hatta cine tutulanları iyileştirdiğinin o kadar çok örneği vardır ki, Allah’ın bu durumları bir insanın kaderine yazdığı düşüncesi tamamen yanılgıdan ibarettir. Kısacası Allah bizi yalnızca ruhsal olarak iyileştirmeyi değil, fiziksel olarak iyileştirmeyi ve sağlıklı halde tutmayı da ister. Bu sürecin büyük kısmı bedenlerimize aldığımız şeyler, yani yiyecek, içecek ve uyuşturucu konusunda iyi seçimler yapmamızdır. Allah’ın sağlıklı yaşama standartlarını ve yalnızca ruhsal olarak değil, aynı zamanda fiziksel olarak da sağlıklı hayatlar yaşamamızı istemesinin nedenlerini öğrenmek için Kutsal Kitap’ı araştıralım. Sağlıklı yaşamanın Mesih’in dönüşüne hazırlanmada önemli bir rol oynadığını öğrenince şaşırabilirsiniz.
S1. Yuhanna imanlılar için ne arzuladı? 3. Yuhanna 2 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Yuhanna imanlıların sağlıklı hayatlar sürmelerini arzuluyordu. Nedenini öğrenelim.
S2. Bedenlerimiz nedir? 1. Korintliler 6:19, 20 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Yuhanna sağlıklı olmamızı diledi, zira bedenlerimizin birer tapınak olduğunu biliyordu.
S3. Beden niçin tapınaktır? Yuhanna 14:16, 17, 23 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Bedenlerimiz birer tapınaktır, çünkü Kutsal Ruh burada yaşar. Evet, Kusal Kitap İsa’nın Ruhu’nun gerçekten imanlının içinde yaşayarak bize doğrulukla günah arasındaki farkı öğrettiğini ve gelecek olan yargıyı hatırlattığını bildiriyor. Dolayısıyla, Allah fiziksel hayatlarımıza çok önem vermektedir.
S4. Bu gerçeğin ışığında, neden sağlıklı hayatlar yaşamak istemeliyiz?
Y. __________________________________________________
S5. Allah bizi ne olmak için seçti? Yasanın Tekrarı 7:6, 7 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah bizi kutsal bir halk olmaya çağırdı. Öyleyse kutsal halk nasıl yaşamalıdır? Bu soruya yanıt vermek için insanlığın yaratılışına dönelim. Allah Adem’i yarattığında onun temiz ve günahsız bir kişi olduğunu biliyoruz. Allah ona yerine getirilmesi halinde kendisinin sonsuza dek yaşamasını sağlayacak bazı basit talimatlar verdi. Bunlardan biri beslenme düzeniyle ilgiliydi.
S6. Allah Aden Bahçesi’nde Adem ile Havva’ya yemeleri için ne verdi? Yaratılış 1:29 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah ilk çifte başlangıçta yiyecek olarak meyve, tahıl ve kuruyemişleri verdi. Sütten, yumurtadan veya et yemekten söz edilmiyor. Hatta aslında et yiyemezlerdi, zira bu bir hayvanın ölmesini gerektirir, günahtan önce ise ölüm yoktu. İlk fiziksel ölüm, Allah’ın Adem ile Havva’nın günahına karşılık olarak kurban ettiği hayvanın ölmesiydi (Yaratılış 3:21). Tabii ki, günah dünyaya girdikten sonra insanlar Allah tarafından belirlenenlerden başka şeyleri yemeye başladılar.
Allah Adem ile Havva’yı vejetaryen olarak yarattıysa ve İsa’nın dönüşünü beklerken bizim de aynı beslenme düzenini izlememizi tercih ediyorsa, insanın et yemesine izin verdiği bir zaman var mıydı? Evet, Allah Nuh’un ve soyundan gelenlerin tufandan sonra et yemelerine izin verdi, çünkü tüm dünya mahvolmuştu ve yeniden eski haline konulması zaman alacaktı. Bahçeler, ağaçlıklar ve bağlar yoktu. İlginçtir ki, insanların ortalama yaşam süresi de azalmaya başladı (Adem’in [930 yaş] ve İbrahim’in [178 yaş] öldükleri yaşların farkına dikkat edin: Yaratılış 5:5, 8, 11, 17; 11:31, 32; 23:1; 25:7, 8). Öyleyse, Allah et yememize izin verdiğine göre, her tür eti yiyebilir miyiz? Kutsal Kitap’ın ne söylediğini görelim.
S7. Yaratılış kitapçığında iki tür hayvandan bahsediliyor. Bunlar nelerdir? Yaratılış 7:2 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah insanların et yemesini istemedi ama buna izin verdi. Aynı zamanda bunu kurallara bağladı. Her hayvanın yenilmesine izin vermedi. Bazı hayvanlar yemeye diğerlerinden daha uygundur. Yiyecek olmaya elverişli hayvanlara temiz hayvanlar, yiyecek olmaya elverişli olmayan hayvanlara kirli hayvanlar denilir.
S8. Temiz hayvanları kirli hayvanlardan ayıran nedir? Levililer 11:1–8, 26 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Kısacası, bir kara hayvanını yemek istiyorsak, yarık tırnaklı olmalı ve geviş getirmelidir. Buna keçiler, koyunlar, sığırlar ve geyik türünde pek çok hayvan dahildir.
S9. Bu kıstaslara uymayan bazı hayvanlar hangileridir?
Y. __________________________________________________
Ülkemizde kirli hayvanlar kategorisine giren birkaç hayvan var. Bunlardan bazıları develer, tavşanlar, domuzlar, yılanlar, atlar ve kaplumbağalar.
S10. Temiz deniz canlılarını kirli olanlardan ayıran nedir? Levililer 11:9–12 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Temiz deniz canlıları yüzgeçli ve pulludur.
S11. Yüzgeçli ve pullu olan temiz deniz canlılarının bazılarını sayabilir misiniz?
Y. __________________________________________________
Ülkemizi çevreleyen denizlerden çıkardığımız, yiyecek olarak uygun çeşitli balıklar var. Bazı yaygın örnekler levrek, hamsi, sardalya, çipura ve palamut balıkları.
S12. Bu kıstaslara uymayan deniz hayvanlarına örnekler verebilir misiniz?
Y. __________________________________________________
Pazarlarımızda bulunan en yaygın türler ahtapot, kalamar, deniztarağı, midye, istiridye, yengeç ve karides. Birazdan bu deniz canlılarının neden besin olarak uygun olmadıklarını ele alacağız.
S13. Allah hangi kuşların besin olmak için temiz olmadıklarını söyledi? Bu kuşlar ne yaparlar? Levililer 11:13–20 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
S14. Bu bilgi ışığında, hangi kuş türleri besin olarak uygundur?
Y. __________________________________________________
S15. Hayatta kalma mücadelesi verseydiniz, hangi türden böcekleri yiyebilirdiniz? Levililer 11:21–23 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah’ın bedenlerimize neyin girdiğine, en küçük canlılara kadar, önem verdiğini görüyoruz. İşte bu nedenle, Allah hangi türden “etleri” yiyebileceğimizi belirlemekte ve bize bildirmektedir. Tabii ki O’nun iyi bir nedeni de vardır. O bizim hastalanmamızı veya iğrenç rahatsızlıklara yakalanmamızı istemez. Allah’ın kirli olduğunu bildirdiği tüm hayvanların bize zararlı bazı biyolojik özellikleri vardır veya yeryüzünün temizleme sistemi olarak çalışmaktadırlar. Örneğin, tavşanlar kendi dışkılarını yer ve bu etlerinde zararlı toksinlerin birikmesine neden olur. Domuzlar terlemez, bu da toksin birikimine neden olur. Bundan başka, çoğunlukla kendi dışkılarının da karıştığı çamurun içinde yaşarlar ve vücutları trişin denen küçük kurtçuklarla doludur. Kabuklu deniz hayvanlarına, örneğin midye, karides ve deniztarağı gibi canlılara gelince, bunlar denizin dibinde yaşar ve sudaki pisliği süzerler. Bunlar denizdeki en toksik canlılar arasındadır. Allah’ın ne söylediğini bildiğinden şüphe olmamalı. Bize bu şeylerden kaçınmamızı söylemesi O’nun bizi ne kadar sevdiğini gösterir.
S16. Allah’ın sözlerine değil, kendi fikirlerine göre yaşayanları Allah nasıl adlandırıyor? Yeşaya 65:2–5 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah bu türden insanların asi olduklarını bildiriyor. Asi olmayı ister miyiz? Allah’ın talimatlarına aykırı yaşamayı ister miyiz? Kesinlikle hayır! Ne yazık ki, Allah’ın söylediklerine uygun olmayan standartları savunan bazı kişiler var (Hezekiel 22:24–26 ayetlerini okuyun). İşte bu yüzden dikkatli olmalıyız. Anlama ve iyi seçimler yapma kabiliyetimizi aksatacak herhangi bir maddeyle zihnimizi bulandırmamak kadar iyi bir tedbir olabilir mi?
Parlak Yıldızlar Dizisi (Filipililer 2:14–16)
Fatma sordu: “Okuduğumuz konuyla ilgili sorunuz veya söylemek istediğiniz bir şey var mı?” Bir süre sessizlik oldu ve sonra, “Reşat, neyin var?” dedi. “Sanki bir şeyle mücadele ediyor gibisin.”
Reşat, “Bu kadar belli mi?” diye sordu. “Şu anda konuşmak ister miyim, bilmiyorum.”
Mehmet, “Neden olmasın? Aramızda sır olmadığını biliyorsun” dedi.
Afife, “Sorun nedir tatlım?” diye sordu.
Reşat itiraf etti: “Tamam, tamam. Belli ki burada oturup surat asmama müsaade etmeyeceksiniz. Bu noktaya kadar, ondalık konusu dışında, hakikat olarak öğrendiğimiz her şeyi kabul ettim. Ancak sanırım şimdi biraz aşırıya kaçıyoruz. Yani, zaten dinimi değiştirdim. İnsanlarla tartışmak veya onlara gerçekte ne hissettiğimi anlatmak istediğim zaman dilimi tuttum. İtiraf edeyim, başlangıçta ondalık verme ilkesi pek hoşuma gitmedi. Fakat en azından teoride amacını anlıyorum. Şimdi bana bazı yiyecekleri yiyemeyeceğimi söylüyorsun.”
“Ben sana söylemiyorum. Kutsal Kitap bize söylüyor. Konu apaçık ortada. Tabii, bu kolay olacağı anlamına gelmez. Hepimiz kafa yormak ve hayatımızı Kutsal Kitap’ın öğretilerine göre sürdürmeyi seçmenin bedelini kestirmek zorunda kaldık” dedi Fatma, tüm grup adına konuşarak.
“Tamam tamam, sen bana söylemiyorsun.”
Afife sordu: “Bu senin için neden bu kadar zor, canım?”
“Canım, biliyorsun her cumartesi akşamı arkadaşlarla deniz ürünleri yiyoruz. Ahtapotu ve kalamarı seviyorum, yok, bunlara bayılıyorum. Ayrıca yazları sahilde yürürken, ah, ah, midye yemeyi nasıl da seviyorum. Anlatabildim mi? Bu ayetler artık bunu yapamayacağımı söylüyor. Sırada ne var, rakı mı?”
Grup bir an sessizce oturdu. Sonra Mert, “Haydi öğrenelim” dedi.(Devam Edecek)
S17. Alkollü içki peşine düşen insan ne yapmaz? Yeşaya 5:11, 12 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Alkollü içki içen ve alem yapan kişi Allah’ın işiyle ve ruhsal konularla ilgili değildir. Onlar bilgeliğe ve kutsallığa yönlendirmeyen dünyevi şeylere odaklanmışlardır (Süleyman’ın Özdeyişleri 20:1 ayetini okuyun). Dahası, bundan zarar görürler.
S18. Alkol bize fiziksel ve duygusal olarak ne yapar? Süleyman’ın Özdeyişleri 23:29–32 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Alkolün zarar verici etkilerini kimse inkâr edemez. İnsanlar kendilerine zarar vermekle kalmaz, başkalarına da zarar verirler. Tüm dünyada ölümlerin %4’ünün alkolle bağlantılı olduğunu biliyor muydunuz? Yalnızca 2011 yılında 320.000 genç insan alkol tüketimi sonucunda öldü.
S19. Alkol neye benzer? Süleyman’ın Özdeyişleri 23:32 ayetini tekrar okuyun.
Y. __________________________________________________
Alkolün insan üzerindeki etkisine yılanın zehirli ısırığından daha güzel bir örnek bulunabilir miydi?
S20. Alkolün etkisi altındayken ne görürüz ve ne söyleriz? Süleyman’ın Özdeyişleri 23:33 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
S21. Krallar neden alkollü içki içmemelidir? Süleyman’ın Özdeyişleri 31:4, 5 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
S22. Çöldeki tapınma çadırında ve Yeruşalim’deki tapınakta görev yapan rahipler alkollü içki içer miydi? Levililer 10:8–11 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah’ın kralların ve rahiplerin alkollü içki içmelerini istememesinin ardında yatan temel ilke, doğruyu yanlıştan ayırabilmeleri ve halkı adaletle yönetebilmeleriydi. Onların net düşünmelerini ve kendilerini çağırdığı işe odaklanmalarını istiyordu. Konuşmadan önce düşünmelerini istiyordu ve O’nun yetkisiyle konuşmaları gerekiyordu. Ne yazık ki Allah’a her zaman itaat etmiyorlardı (Yeşaya 28:7 ayetini okuyun). Sarhoşken akılsızca şeyler söyleyen birini tanıyor musunuz? Bir işte çalışırken alkollü içki içmenin düşünme yeteneğinizi ve performansınızı azaltabileceğinden şüpheniz var mı? Tabii ki hayır! Öyleyse bu bizim için nasıl geçerlidir? Aynı kural bizim için de geçerlidir, çünkü Mesih’te biz de krallar ve rahipleriz. Gökte İsa’yla birlikte krallar olarak hüküm süreceğimizi biliyor muydunuz? (Vahiy 20:4 ayetini okuyun.) Rahipler olduğumuzu biliyor muydunuz? (1. Petrus 2:9 ve Vahiy 1:4–6 ayetlerini okuyun.)
S23. Arkadaşlarımıza alkollü içki vermemiz doğru mudur? Habakkuk 2:15 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
İşin aslı, Allah bizim alkolden uzak durmamızı ister. Onu içmemizi, arkadaşlarımıza vermemizi, hatta evlerimizde bulundurmamızı istemez. Zihnimizin kutsal düşüncelerle dolu ve açık olmasını ister.
Kutsal Kitap bize zararı dokunabilecek her maddeyi belirtmese de, hayatlarımızı düzenlemekte yararlanabileceğimiz bazı temel ilkeler verir.
Parlak Yıldızlar Dizisi (Filipililer 2:14–16)
“Bilmiyorum. Bu beni her şeyi yeniden gözden geçirmeye sevk ediyor. Diyorum ki, önceden toplumumuzdaki bütün bu kurallar yüzünden hiç mutlu değildim. Şunu yapmalıyım yoksa şu olur, bunu yapma yoksa bu olur, şöyle olursa bunu yap, bunun olmasını istersen buraya git. Yapmayın! Dinin neden bu kadar kurallarla dolu olması gerek? İyi hayatlar yaşayıp başkalarına saygı ve sevgiyle davranmamız yetmez mi, sonra da ne istersek yiyelim?”
“Reşat, ondalık konusunu öğrendiğimizde ne hissettiğimi hatırlıyor musun? En azından burada eşin seni destekliyor. Benim ailemde ise kimsem yok. Hiç kimse!” dedi Mehmet, üzgün bir sesle. “Üstelik benim yapmayı veya yapmamayı tercih ettiğim şeyler eşimi de ilgilendiriyor, benimle hemfikir olmamasına rağmen. Ne hissettiğini biliyorum. Fakat şuna geniş açıdan bakalım. Sırf kalamar ve midye yiyebilmek için kazandığın her şeyden, sonsuz hayattan, gerçek sevgi ve kabul edilişten, kurtuluş güvencesinden, korkudan özgür olmaktan ve bizden vazgeçmeye razı mısın? Bana göre bunun hiçbir mantığı yok.”
Fatma, “Haydi bitirelim” dedi. (Devam Edecek)
S24. Pavlus’a göre, hayat yarışında nasıl koşmalıyız? 1. Korintliler 9:24–27 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
S25. Neden kendimizi her yönden denetlemeliyiz?
Y. __________________________________________________
Pavlus, Mesih’le ruhsal yolculuğu bir yarışa benzetti. Tıpkı atletlerin bedenlerine aldıkları şeylere dikkat ettikleri gibi, biz de tutkularımızı, arzularımızı ve sağlıkla ilgili alışkanlıklarımızı denetim altına almalıyız. Atletler tüm bunları öldüklerinden sonra anlamsız olan bir madalya kazanmak için yapıyorlarsa (eski zamanlarda bitki dallarından yapılma bir taç alıyorlardı), bizim sonsuz hayat armağanını kazanmak için çok daha ciddi olmamız gerekmiyor mu!
S26. Bu ilkeyi gündelik hayatlarımıza nasıl uygulayabiliriz?
Y. __________________________________________________
Tüm şeylerde kendimizi denetler ve sağlıklı hayatlar sürmeye çalışırsak, gündelik olarak egzersiz yapmalıyız. Bu yürüyüş ve esneme hareketleri yapmak kadar basit olabilir. Yediğimiz şeylerde ve miktarında da ölçülü olmalıyız. Çok tatlı yemek, midemiz şişene kadar yemek, çok fazla yağ tüketmek, çok fazla çay ve kahve içmek tabii ki sağlıklı olmamıza yardımcı olmaz.
S27. Sigara içmek sağlıklı mıdır? Neden?
Y. __________________________________________________
Sigara içen ciddi bir sporcu bulmanız çok zordur. Bedenimiz Kutsal Ruh’un tapınağıysa ve Allah uzun ve sağlıklı hayatlar yaşamamızı istiyorsa, sigara içmeli miyiz? Tabii ki hayır! Halkımızın neredeyse %60’ı sigara içerek kendilerini öldürüyor. Sigaraya bağlı komplikasyonlar nedeniyle her yıl ortalama 100.000 Türk hayatını kaybediyor. Bu Allah’ı yüceltir mi?
S28. Allah’ı neyle yüceltmeliyiz? 1. Korintliler 10:31 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah’ı yediğimiz, içtiğimiz ve yaptığımız şeylerle yüceltiriz. Temiz olmayan etleri yiyerek, alkollü içki içerek ve sigara içerek Allah’ı yüceltemeyiz. Aşırı yersek, uyuşturucu kullanırsak ve bedenlerimize özen göstermezsek Allah’ı yüceltemeyiz. Ancak tersini yaparsak Allah’ı yüceltebiliriz. Dahası, Allah’ın istediği gibi daha uzun, daha mutlu ve daha sağlıklı hayatlar süreriz.
Şu anda dünyamızın tarihinin son günlerinde yaşıyoruz. Dünya halkı aldatılarak hayatın temel amacının zevk almak olduğuna inandırılmıştır. Onlara göre “yemeli, içmeli ve mutlu olmalıyız.” Fakat Allah bize tam aksini söylüyor. O kandırılmamızı istemiyor. O bizim arzularımız ve heveslerimiz üzerinde denetim sahibi olmamızı istiyor. İmanla ve aileyle ilgili iyi seçimler yapabilmemiz için, zihinlerimizin açık ve düşüncelerimizin pak olmasını istiyor. Kısacası, İsa’nın dönüşüne hazır olmamızı ister ve bedenlerimize aldığımız şeylerin odaklanmamızı ve hazırlanmamızı engelleyebileceğini bilir. Tüm yiyeceklerin iyi olduğu, sigara ve alkolün bizi ruhsal veya fiziksel bakımdan etkilemediği aldatmacasına kanmayalım. İlerleyelim ve her günü bu düşünceyi aklımızda tutarak yaşayalım. Daniel ve üç arkadaşı gibi olalım.
İlginçtir ki, Daniel kitapçığının en başında yer alan öykü yiyeceklere ilişkin kararlar hakkında. Daniel ile üç arkadaşı büyük bir ikilemle karşı karşıya kaldılar. Allah’ın yiyeceklerle ilgili talimatlarına sadık mı kalacaklardı, yoksa önlerine konan her şeyi yiyecekler miydi? Sanki Allah, Daniel’le arkadaşlarının bir süre sonra gelişecek olan olaylarda O’nu temsil etmeye ve O’nun açıklayacağı peygamberlik sözlerini yorumlamaya layık olup olmadıklarını deniyor gibiydi.
Allah’ın bizi de denediği sonucunu çıkarmak kolay. Kutsal Kitap’ın peygamberlik sözlerini anlamak, İsa’nın dönüşüne hazır olmak ve aldatılma ihtimalimizi azaltmak istersek, sağlıklı ve açık zihinlere sahip olmalı, kendimizi bu dünyanın lezzetli yemekleriyle zehirlememeliyiz.
Basit, sağlıklı ve temiz yiyecekler Daniel’i ve üç arkadaşını dünyevi krallıkların yükseliş ve düşüşlerine hazırladıysa, bizim ebedî krallığa hazırlanmamıza daha ne kadar yardımcı olur dersiniz?
Parlak Yıldızlar Dizisi (Filipililer 2:14–16)
Türkan sordu: “Öyleyse ne diyorsunuz? Hemen şimdi birbirimize söz verelim mi?”
Birkaç saniye sessizce oturdular, sonra Reşat söz aldı.
“Benim biraz daha zamana ihtiyacım var. Bu konuyu enine boyuna düşünmeliyim. Kabul edeceğimden bile emin olmadığım bir şeye söz veremem.”
Afife araya girdi: “Ne demek kabul edemezsin?” “Bu dersteki sağlık ilkeleri gün gibi aşikâr. Kutsal Kitap’a şimdiye dek öğrendiğimiz her konuda güvenebiliyorsak, bu konuda neden güvenemeyelim?”
“Senin için söylemesi kolay. Sen her şeyi sorgusuz sualsiz kabul ediyorsun. Ama sen bu şeyleri zaten yemiyorsun. İçki de içmiyorsun. Fakat ben bunları yapmayı seviyorum, üstelik arkadaşlarımla yapmayı seviyorum. Onlarla görüşmeyi de keseyim bari!”
Mert güven verici bir ses tonuyla konuşarak söz aldı: “Reşat Abi, ben bunu da yapmak zorunda kaldım, yani bazı arkadaşlarımla takılmayı bıraktım. Bu kolay değil, ama zor da değil. Sadece seçim yapman gerekiyor. Kim bilir, belki bir gün bu şeyleri yeme arzusu duymadığında onlarla tekrar görüşebilirsin. O zaman, sana neden yemediğini ve içmediğini sorduklarında, onlara sağlıklı yaşamayı seçtiğini anlatabilirsin.”
Gül, “Anne, bence güç için dua etmeliyiz” teklifinde bulundu.
“İyi fikir, dersi duayla kapatalım.”
Daha fazla araştırmak için şunları okuyun:
Mezmur 139:17, 18 (Allah’ın bizim için düşünceleri iyidir); Vaiz 7:16 (neden kendimizi mahvetmek isteyelim) ve 1. Korintliler 3:17 (tapınağı kirletmeyin).