|
31. Ders: Kutsal Yazılar Aldatmacalara Karşı
Bir Korunaktır
Ebedî hayatınız başkalarının fikirlerine teslim edilemeyecek kadar değerlidir. Ne yazık ki milyonlarca kişi kendilerini yargılayacak olan Kutsal Yazılar’ı incelemeyi bile reddediyorlar. Kendilerini mahkûmiyetten özgür kılabilecek ve onlara Mesih’te kurtuluş güvencesi verecek olan Kutsal Kitap’ı göz ardı ediyorlar (Romalılar 8:1, 10:9). İsa’nın zamanındaki İsrail halkı gibi, “Önderlerden ya da Ferisiler’den O’na iman eden oldu mu hiç?” diyorlar (Yuhanna 7:48). Kendi din önderlerinin gerçeği söyleyeceğine itimat ediyorlar. Fakat Ferisilerin ve önderlerin hatalı oldukları gibi, bugün de pek çok öğretmen yanılgıyı öğretiyor. Milyonlarca kişi bu ölümcül aldatmacaları kabul ediyor ve kayıp olacaklar.
Parlak Yıldızlar Dizisi (Filipililer 2:14–16)
“Neden İncil okuyorsun? Değiştirildiğini bilmiyor musun?” dedi Mustafa, Mehmet’in restorandan tanıdığı.
Mehmet buna bir soruyla karşılık verdi: “Pek çok kişi böyle diyor. Sence neden öyle?”
“İncil Allah tarafından indirilmişti, fakat şimdi son ve en önemli vahye uymuyor. Dolayısıyla değişmiş olmalı.”
“Bahsettiğin konu hakkında bilgin olduğundan kendinden emin gibisin. İncil’i hiç okudun mu?”
“Evet, hakkında her şeyi biliyorum.”
Mehmet, “Anlıyorum” dedi. “İşte İncil. Bana fikrince değiştirilmiş olan ayetleri ve bunların ne zaman değiştirildiğini söyleyebilir misin?”
“Şey, aslında hayır, ama İncil’de son kitaba aykırı olan her şey değişmiştir. Allah gerçeği değiştirmez.”
Mustafa kendisine İncil hakkında hiçbir şey gösteremediğinde gülümsedi. “Bu doğru” dedi Mehmet, “Allah hakikati değiştirmez. Fakat korkarım ki Allah’ın standardını tersine çevirdin.”
“Ne demek istiyorsun?”
“Son Kitap’a aykırı olan her şeyin değiştirilmiş olduğunu söylüyorsun. Fakat Kutsal Yazılar ilk kitapçıklardan, yani Tevrat’tan farklı olan her şeyin yanlış olduğunu bildiriyor. Önceki kitaplar sonrakiler için geçerlilik kıstasıdır, sonrakiler öncekiler için değil. Bak burada Kutsal Kitap, Yeşaya 8:20 ayetinde ne diyor: ‘Tanrı’nın öğretisine ve bildirisine dönmek gerek! Böyle düşünmezlerse, onlar için hiç şafak sökmeyecek.’ ‘Öğretisine’ olarak tercüme edilen sözcüğün aslı ‘Torah,’ Allah’ın İsraillilere Musa aracılığıyla vermiş olduğu yasasını tanımlamak için kullanılıyordu. ‘Düşünmek’ olarak çevrilen sözcük daha çok ‘söylemek’ olarak tercüme edilir. Tevrat’ın öğretisine aykırı sözler söyleyen veya düşünen bir kimse ortaya çıkarsa, o hatalıdır. Dolayısıyla Allah ilk kitapçıkları ardından gelen tüm kitaplar için standart ve kıstas olarak belirledi.”
“Ama o ayeti o şekilde değiştirdiler.”
“Cidden mi? Nereden biliyorsun? İbranice ve Grekçe biliyor musun? Kadim yazılarda uzman mısın? Sadece birilerinin sana söylediklerini tekrar ediyorsun. Bak, kutsal yazı pek çok dile çevrildi ve tüm dünyaya yayıldı. Bir kimse tek bir sözcüğü değiştirecek olsa diğer elyazmalarıyla karşılaştırılıp bulunabilirdi.”
“Son vahiy mükemmeldir, değiştirilmemiştir ve hiçbir zaman değiştirilmeyecektir. İşte bu yüzden indirildi, diğerleri değiştirildiği için.”
“Yahudiler Tevrat’ı değiştirdilerse İsa neden bize onu okumamızı söyledi? Neden sürekli olarak ondan alıntı yaptı? Üstelik Hristiyanlar Tevrat’ı değiştirmeye kalkışsalardı, İsa’yı kabul etmeyen Yahudiler isyan çıkarırlardı. Tevrat’ın değiştirilmiş olması mümkün değildir. Dahası, 1947 yılında Kumran’da yaklaşık M.Ö. üçüncü yüzyıl ile M.S. 70 yıllarından kalma Tevrat elyazmaları bulundu. İmla ve diğer önemsiz farklar haricinde, bugün elimizde bulunan Kitabı Mukaddes’in aynısı. Bunu biliyoruz.”
Mustafa, “Öyleyse İncil değiştirildi” diye cevap yetiştirdi.
“Konuşuyorsun ama dinlemiyorsun. İncil’in binlerce elyazması var. Yazmalardaki her tür farklılık hem diğer Grekçe elyazmalarıyla hem de tercümelerle karşılaştırılarak tespit edilebilir. Diğer varyasyonların neredeyse tamamı ya imla, veya yazıcı hataları, ki bunlar rahatlıkla tespit edilebiliyor. Temel öğretide ya da doktrinde hiçbir değişiklik yok. Duyduğun suçlamalar temelsiz. Bunu kendin kontrol etmeli, başkalarının senin yerine düşünmelerine izin vermemelisin.”
“Son vahiy değişmeyen tek vahiy.”
“Nereden biliyorsun? Değiştirilmediğinden nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? Yalnızca çeşitli hocaların sana söylediklerini tekrarlıyorsun. Ebedi hayatını onların fikirlerine mi teslim edeceksin?”
“Eski kitapları araştırmamız gerekmiyor, çünkü onlar değiştirildiler.”
Mehmet, “Kendi kitabını okuyor musun?” diye sordu.
Mustafa kaşlarını kaldırdı, “Buna ihtiyaç duymuyorum, zaten benim dilimde değil.”
“Doğrusu dostum, kendi kitabını biraz daha dikkatli okumalısın. Önceki kitapları araştırmayı tavsiye ediyor. Üstelik senin kitabın Kitabı Mukaddes’in değiştirildiğini söylemiyor. Bazı insanların çıkıp öğretilerini bozacağını söylüyor. Bunun doğru olduğunu biliyoruz. Kitabı Mukaddes’in kendisi de sahte öğretmenlerin ortaya çıkacağını önceden bildirdi.”
Mustafa sesinde gitgide artan bir gerginlikle, “Sen İncil’in değiştirilmediğinden nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?” dedi.
“İncil dünyanın geçmişine ve geleceğine ilişkin peygamberlik sözü tanımlarıyla kendi kendisini doğrular. Kutsal Kitap, yani Tevrat ve İncil[1] ulusların yükselişlerini ve çöküşlerini hatasız bir şekilde öngördüğüne göre, tüm hakikatin güvenilir bir kaynağıdır. Başka hiçbir kitap geleceği yanılmaz bir kesinlikle öngörememiştir. Yüzyıllar boyunca pek çok farklı yazar tarafından yazılmış olmasına rağmen, tüm öğretileri birbiriyle mükemmel uyum içindedir. Yalnızca Allah bunu gerçekleştirebilirdi. Allah kendi sözünü verdi ve onu korudu. Fakat bunu vakit ayırarak kendin araştırmazsan hiçbir zaman bilemezsin. İstersen peygamberlik sözlerini birlikte çalışabiliriz, böylece Allah’ın sözünün korunduğuna bizzat tanık olabilirsin.”
Mustafa, “Sağol” dedi, “Bunlara bakmama gerekmiyor. Ben gerçeği biliyorum.” (Devam edecek)
Allah insanlığa son derece önemli uyarılar gönderdi, öyle ki bunları gökte uçan kutsal meleklerin bildirdiği tasvir ediliyor. Vahiy 14:6–12 ayetlerindeki üç meleğin mesajında canavara ve onun suretine tapmanın tehlikesini görüyoruz. Kutsal Kitap, “Yasa tanımaz adam, her türlü mucizede, yanıltıcı belirtilerle harikalarda ve mahvolanları aldatan her türlü kötülükte sergilenen Şeytan’ın etkinliğiyle gelecek” diyor (2. Selanikliler 2:9). Bu harikalar o kadar etkili olacak ki, Kutsal Yazılar’ı kendi başlarına okuyarak bilenler haricinde herkesi kandıracak. Kutsal Yazılar bizim aldatmacaya karşı korunağımızdır.
S1. Kutsal Yazılar’ı kendi başımıza anlayabilir miyiz? Mezmur 119:18 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Kutsal Yazılar’ı okuduğumuz zaman Kutsal Ruh’un düşüncelerimizi ve anlayışımızı yönlendirmesi için gayretle dua etmeliyiz. İsa, Kutsal Ruh’u –Tesellici’yi– göndereceğini söyledi ve ekledi: ve “[O] size her şeyi öğretecek, bütün söylediklerimi size hatırlatacak” (Yuhanna 14:26).
S2. Hakikati öğrenmeyi gerçekten istiyorsak, Kutsal Kitap’ı incelerken nasıl bir tavır takınmalıyız? Yuhanna 7:17 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah’ın bize hakikati göstermesini istiyorsak, hakikati hayatlarımızda yerine getirmeye istekli olmalıyız. İtaat etmeyecek kimse Allah’tan ışık almayacaktır.
S3. Kutsal Kitap’taki peygamberlik sözlerini araştırmanın amacı nedir? Yuhanna 5:39 ve 2 Petrus 1:19 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Kutsal Kitap’ta yer alan geleceğe ilişkin olayları ve diğer gizemleri bilmek ilginç olabilir. Ancak bu peygamberlik sözlerinin bir amacı var, bu da Sabah Yıldızı olan Mesih’in kalplerimizde doğmasıdır. Mesih’siz bilgi yüzeyseldir ve unutulmaya mahkûmdur. Pavlus, Mesih’i kazanmanın her şey olduğunu söylemişti (Filipililer 3:8–10).
S4. Her imanlıya Kutsal Kitap’ı araştırmak hakkında hangi öğüt verilmiştir? 2. Timoteos 2:15 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Hakikat sözünü bölmenin doğru bir yolu vardır, bir de yanlış yolu vardır. Kutsal Yazılar’ı bilmek için çaba göstermeliyiz.
S5. Şeytan Kutsal Yazılar’daki sözleri yanlış şekilde “bölerek” İsa’yı nasıl kandırmaya çalıştı? Matta 4:5, 6 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Şeytan ayetin yalnızca bir kısmını söyledi ve “gideceğin her yerde seni korusunlar diye” kısmını söylemedi (Mezmur 91:11, 12). Böylece kutsal yazıyı çarpıttı ve amacının dışında kullandı. Kutsal Yazılar’ı kendi başımıza okuyarak biliyor olmamız son günlerde ciddi önemdedir.
S6. İsa sahte öğretmenlere ilişkin hangi uyarıları verdi? Matta 7:15–20, 24:11 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Kilise önderleri ve öğretmenler öğrenim sürecinde önemlidir. Fakat neticede her birimiz kendi inançlarımız ve davranışımızdan kendimiz sorumluyuz. Her koyun kendi bacağından asılır. Aldanmamak için hakikati kendi başımıza öğrenerek bilmemiz önemlidir.
S7. Kutsal Kitap’taki her sözcük peygambere doğrudan Allah tarafından yazdırılmış sözler midir? 2. Petrus 1:20, 21; 2. Timoteos 3:16; 2. Samuel 23:2; Hezekiel 2:2 ve 1. Korintliler 14:32 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Kutsal Kitap’ı ortaya çıkaran peygamberlik vahyi çoğunlukla kelimesi kelimesine iletişim yoluyla gerçekleştirilmedi. Pek çok durumda Kutsal Ruh peygamberlere düşünceler ilham etti ve peygamberler Kutsal Yazılar’ı kendi tarzlarıyla yazdılar. Kutsal Yazılar’ın 40’tan fazla yazarı vardır, her birinin eğitim düzeyi ve deneyimleri farklıdır, bu da onların ifade yeteneklerinde açığa çıkmaktadır. Bu onların yazım tarzları incelendiğinde açıkça belli olur. Yine de, verdikleri mesaj Allah tarafındandı ve dolayısıyla Kutsal Kitap insani aracılar yoluyla çalışan Kutsal Ruh’un bir eseridir. Yalnızca On Emir (Mısır’dan Çıkış 20:1–17) Allah’ın insanlara doğrudan söylediği sözcüklerdir. O zaman dahi, Allah insanların anlayabilmeleri için insan dilinde iletişim kurmuştur.
S8. Allah Kutsal Yazılar’ın yanı sıra başka yöntemlerle de bizimle konuşur mu? Mezmur 19:1 ve Romalılar 1:20 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah, insanlara doğa aracılığıyla konuşur. İnsan, doğanın muhteşem işlerinde kendisininkinden çok daha üstün bir zekânın ve düzenin varlığını görebilir. Böylece Yaratıcı tecelli eder. Ancak dünyaya günah girdiğinden dolayı, doğanın yüzü Yaratıcı’yı mükemmel biçimde açıklamaz. Diken ve çalılar, etobur hayvanlar orijinal yaratılışın parçası değildi. Dolayısıyla doğanın bize Allah hakkında ve dünyanın içinde bulunduğu evrensel çatışma hakkında söylediklerini doğru olarak anlayabilmemiz için, Kutsal Yazılar’a bakılmalıdır.
Allah aynı zamanda bizimle Kutsal Ruh aracılığıyla konuşabilir. Zihinlerimiz aydınlanır ve etrafımızdaki koşullarda Allah’ın takdirini görürüz. Bunun en belirgin biçimde görüldüğü yer Ester kitapçığıdır. Allah’ın adından kitapta hiç bahsedilmemiştir, ancak kitapçığın her yerinde takdiri ilahînin çalışmasını görürüz.
S9. Son günlerde Kutsal Yazılar’a ilişkin olarak insanlar arasında nasıl bir sorun baş gösterecektir? 2. Timoteos 4:3 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
S10. İnsanlar neden yanılgıya inanırlar? 2. Selanikliler 2:8–12 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Yanılgıya inanmanın her zaman düşünsel bir sorun olmadığını görüyoruz. Pek çok kişi hakikati sevmedikleri için yanılgıya inanıyor ve bunun sonucunda Şeytani etkilerin altına giriyorlar.
S11. Kutsal Yazılar son günlerde bizi nasıl koruyabilir? Mezmur 119:11, 99, 104 ve 2. Timoteos 3:16–17 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Mesih ile Şeytan arasındaki büyük savaş doğruluk ile kötülük arasındadır. Tüm günahlardan kaçınarak ve iyi olanı yaparak Allah’ın yanında yer alırsınız. Doğrunun ve iyinin ne olduğunu bilmek Kutsal Yazılar’ı incelemenizi gerektirir. Biz Allah ile müttefik olduğumuzda, O bizi kötülükten koruyacaktır.
Parlak Yıldızlar Dizisi (Filipililer 2:14–16)
Gül, “Peki ondan sonra ne oldu?” diye sordu. Mehmet restoranda Mustafa’yla görüşmesini Kutsal Kitap çalışma grubundakilere anlatmıştı.
Mehmet, “Hepsi bu” dedi, “tüm olan biten bu.”
Gül sözüne devam etti: “Yani hiçbir şeyi incelemek veya okumak istemiyor mu? Mesele öylece kaldı mı?”
“Ne yazık ki pek çok insan için durum böyle, Gül. Hiç çaba göstermek istemiyorlar. Sanırım hakikati zaten bildiklerini düşünerek rahatlar ve rahatlarının bozulmasını istemiyorlar.”
Gül ekledi: “Herhalde bina yansa bunun için de rahatlarının bozulmasını istemezler.”
Herkes bu yoruma güldü ama çok geçmeden benzetmenin uygunluğu akıllara dank ederek ortamı yine ciddileştirdi.
Sessizliği Mert bozdu: “Biliyorsunuz, okulda öğrenciyim ve öğrenmek şu anda benim için çok önemli, yani tüm hayatım için. İnsanların okumayı hiç önemsememeleri bana çok tuhaf geliyor.”
Bu görüşe hem Yusuf hem de Ece başlarıyla onaylayarak katıldı.
Afife öne doğru eğilerek şunları söyledi: “Hepinize, gruba ve Allah’ın sözünü okuma fırsatına müteşekkir olduğumu söylemek isterim. Mezmur 119:105 ayetindeki şu vaadi çok seviyorum: ‘Sözün adımlarım için çıra, yolum için ışıktır.’ Reşat artık gelmediği için bu sözler şimdi benim için daha da önemli. Burada onsuz olmak çok zor oldu.” Afife’nin son sözleri gözyaşlarıyla boğuldu.
Diğerleri bakarken Fatma Afife’nin omzunu sıvazladı. Annesi, Türkan, kızına baktı ve başka bir söz söylemeden duaya başladı.
“Gökteki Babamız. Sana sözün için şükrediyoruz ve kendimizi şimdi Sana adıyoruz. Sözüne güveniyoruz ve hep bir ağızdan Mesih’i Kurtarıcı ve Rab olarak ikrar ediyoruz. Lütfen sadık kalmamıza yardım et. Lütfen Afife’ye lütfunu ver ve Kutsal Ruh’un Reşat’la birlikte olsun, böylece Sana imana geri dönebilsin. Ona sonuçları ne olursa olsun Senin Şabatını kabul etme ve tutabilme cesaretini ver. Ekrem’le Filiz’i de unutmuyoruz ve onları karanlıktan çıkarmanı diliyoruz. Hakikati sevsinler ve Şeytan’ın aldatmacalarının etkisinde kalarak bir yalana inanmasınlar. İsa’nın adıyla diliyoruz. Amin.”
Ve herkes “Amin” dedi.
Okuyucular dua yoluyla bağlılık çağrısında bulunmalıdır.
[1] İnsanlar Tevrat, Zebur, İncil ve Kutsal Kitap tabirlerini farklı şekillerde kullanıyorlar. Musa, İbrani peygamberlerin 39 kitapçığının sadece ilk beşini yazdı. Bu konuşmada geçtiği gibi bazı insanlar tüm 39 kitapçığa Tevrat diye hitab ediyor. Bazıları ise sadece Musa’nın yazdığı kitapçıklara Tevrat diyorlar. İkinci durumda diğer İbrani peygamberlerin yazıları için kullanılacak bir isim kalmıyor. Zebur, Davut ve birkaç diğer kişi tarafından yazılmış peygamberlik ilahilerine verilen isimdir. Zebur genellikle ayrı bir kitap olarak görülmüyor, ancak diğer İbrani peygamberlik yazılarıyla beraber görülüyor. Hristiyanlar, İbrani peygamberlerin tüm 39 kitapçığına Eski Ahit olarak hitap ediyorlar.
Çoğu insan İncil sözcüğünü işitince İsa’nın hayatını ve görevini anlatan dört kitapçığı düşünür: Matta, Markos, Luka ve Yuhanna. Bu dört kitaba çoğu zaman Müjde veya İncil deniyor. İsa bu kitapların hiçbirini yazmadı. Ancak bir İncil satın alırsanız, içinde dört değil, 27 kitapçığın olduğunu fark edersiniz. 27 kitapçık, Pavlus, Yakup, Petrus ve Yahuda gibi diğer kişilerin peygamberlik yazılarını içerir. Hristiyanlar bu 27 kitapçığa Yeni Ahit olarak hitap ediyorlar.
Türkçe’de bütün Eski ve Yehi Ahit’in peygamberlik yazılarını içeren iki büyük baskı var: Kitabı Mukaddes ve Kutsal Kitap. Birincisi bütün Eski Ahit’i Tevrat diye adlandırıyor, ikincisi ise bütün Eski Ahit’i Tevrat ve Zebur olarak adlandırıyor. Kutsal Kitap en modern tercüme ve en çok kullanılan çeviri olduğundan, biz Tevrat, Zebur ve İncil dediğimiz zaman, tüm 39 Eski Ahit kitapçığı ve 27 Yehi Ahit kitapçığından bahsediyoruz. Bu ders serisinde bu derlemeye Kutsal Kitap olarak hitap ettik.
Bir Korunaktır
Ebedî hayatınız başkalarının fikirlerine teslim edilemeyecek kadar değerlidir. Ne yazık ki milyonlarca kişi kendilerini yargılayacak olan Kutsal Yazılar’ı incelemeyi bile reddediyorlar. Kendilerini mahkûmiyetten özgür kılabilecek ve onlara Mesih’te kurtuluş güvencesi verecek olan Kutsal Kitap’ı göz ardı ediyorlar (Romalılar 8:1, 10:9). İsa’nın zamanındaki İsrail halkı gibi, “Önderlerden ya da Ferisiler’den O’na iman eden oldu mu hiç?” diyorlar (Yuhanna 7:48). Kendi din önderlerinin gerçeği söyleyeceğine itimat ediyorlar. Fakat Ferisilerin ve önderlerin hatalı oldukları gibi, bugün de pek çok öğretmen yanılgıyı öğretiyor. Milyonlarca kişi bu ölümcül aldatmacaları kabul ediyor ve kayıp olacaklar.
Parlak Yıldızlar Dizisi (Filipililer 2:14–16)
“Neden İncil okuyorsun? Değiştirildiğini bilmiyor musun?” dedi Mustafa, Mehmet’in restorandan tanıdığı.
Mehmet buna bir soruyla karşılık verdi: “Pek çok kişi böyle diyor. Sence neden öyle?”
“İncil Allah tarafından indirilmişti, fakat şimdi son ve en önemli vahye uymuyor. Dolayısıyla değişmiş olmalı.”
“Bahsettiğin konu hakkında bilgin olduğundan kendinden emin gibisin. İncil’i hiç okudun mu?”
“Evet, hakkında her şeyi biliyorum.”
Mehmet, “Anlıyorum” dedi. “İşte İncil. Bana fikrince değiştirilmiş olan ayetleri ve bunların ne zaman değiştirildiğini söyleyebilir misin?”
“Şey, aslında hayır, ama İncil’de son kitaba aykırı olan her şey değişmiştir. Allah gerçeği değiştirmez.”
Mustafa kendisine İncil hakkında hiçbir şey gösteremediğinde gülümsedi. “Bu doğru” dedi Mehmet, “Allah hakikati değiştirmez. Fakat korkarım ki Allah’ın standardını tersine çevirdin.”
“Ne demek istiyorsun?”
“Son Kitap’a aykırı olan her şeyin değiştirilmiş olduğunu söylüyorsun. Fakat Kutsal Yazılar ilk kitapçıklardan, yani Tevrat’tan farklı olan her şeyin yanlış olduğunu bildiriyor. Önceki kitaplar sonrakiler için geçerlilik kıstasıdır, sonrakiler öncekiler için değil. Bak burada Kutsal Kitap, Yeşaya 8:20 ayetinde ne diyor: ‘Tanrı’nın öğretisine ve bildirisine dönmek gerek! Böyle düşünmezlerse, onlar için hiç şafak sökmeyecek.’ ‘Öğretisine’ olarak tercüme edilen sözcüğün aslı ‘Torah,’ Allah’ın İsraillilere Musa aracılığıyla vermiş olduğu yasasını tanımlamak için kullanılıyordu. ‘Düşünmek’ olarak çevrilen sözcük daha çok ‘söylemek’ olarak tercüme edilir. Tevrat’ın öğretisine aykırı sözler söyleyen veya düşünen bir kimse ortaya çıkarsa, o hatalıdır. Dolayısıyla Allah ilk kitapçıkları ardından gelen tüm kitaplar için standart ve kıstas olarak belirledi.”
“Ama o ayeti o şekilde değiştirdiler.”
“Cidden mi? Nereden biliyorsun? İbranice ve Grekçe biliyor musun? Kadim yazılarda uzman mısın? Sadece birilerinin sana söylediklerini tekrar ediyorsun. Bak, kutsal yazı pek çok dile çevrildi ve tüm dünyaya yayıldı. Bir kimse tek bir sözcüğü değiştirecek olsa diğer elyazmalarıyla karşılaştırılıp bulunabilirdi.”
“Son vahiy mükemmeldir, değiştirilmemiştir ve hiçbir zaman değiştirilmeyecektir. İşte bu yüzden indirildi, diğerleri değiştirildiği için.”
“Yahudiler Tevrat’ı değiştirdilerse İsa neden bize onu okumamızı söyledi? Neden sürekli olarak ondan alıntı yaptı? Üstelik Hristiyanlar Tevrat’ı değiştirmeye kalkışsalardı, İsa’yı kabul etmeyen Yahudiler isyan çıkarırlardı. Tevrat’ın değiştirilmiş olması mümkün değildir. Dahası, 1947 yılında Kumran’da yaklaşık M.Ö. üçüncü yüzyıl ile M.S. 70 yıllarından kalma Tevrat elyazmaları bulundu. İmla ve diğer önemsiz farklar haricinde, bugün elimizde bulunan Kitabı Mukaddes’in aynısı. Bunu biliyoruz.”
Mustafa, “Öyleyse İncil değiştirildi” diye cevap yetiştirdi.
“Konuşuyorsun ama dinlemiyorsun. İncil’in binlerce elyazması var. Yazmalardaki her tür farklılık hem diğer Grekçe elyazmalarıyla hem de tercümelerle karşılaştırılarak tespit edilebilir. Diğer varyasyonların neredeyse tamamı ya imla, veya yazıcı hataları, ki bunlar rahatlıkla tespit edilebiliyor. Temel öğretide ya da doktrinde hiçbir değişiklik yok. Duyduğun suçlamalar temelsiz. Bunu kendin kontrol etmeli, başkalarının senin yerine düşünmelerine izin vermemelisin.”
“Son vahiy değişmeyen tek vahiy.”
“Nereden biliyorsun? Değiştirilmediğinden nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? Yalnızca çeşitli hocaların sana söylediklerini tekrarlıyorsun. Ebedi hayatını onların fikirlerine mi teslim edeceksin?”
“Eski kitapları araştırmamız gerekmiyor, çünkü onlar değiştirildiler.”
Mehmet, “Kendi kitabını okuyor musun?” diye sordu.
Mustafa kaşlarını kaldırdı, “Buna ihtiyaç duymuyorum, zaten benim dilimde değil.”
“Doğrusu dostum, kendi kitabını biraz daha dikkatli okumalısın. Önceki kitapları araştırmayı tavsiye ediyor. Üstelik senin kitabın Kitabı Mukaddes’in değiştirildiğini söylemiyor. Bazı insanların çıkıp öğretilerini bozacağını söylüyor. Bunun doğru olduğunu biliyoruz. Kitabı Mukaddes’in kendisi de sahte öğretmenlerin ortaya çıkacağını önceden bildirdi.”
Mustafa sesinde gitgide artan bir gerginlikle, “Sen İncil’in değiştirilmediğinden nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?” dedi.
“İncil dünyanın geçmişine ve geleceğine ilişkin peygamberlik sözü tanımlarıyla kendi kendisini doğrular. Kutsal Kitap, yani Tevrat ve İncil[1] ulusların yükselişlerini ve çöküşlerini hatasız bir şekilde öngördüğüne göre, tüm hakikatin güvenilir bir kaynağıdır. Başka hiçbir kitap geleceği yanılmaz bir kesinlikle öngörememiştir. Yüzyıllar boyunca pek çok farklı yazar tarafından yazılmış olmasına rağmen, tüm öğretileri birbiriyle mükemmel uyum içindedir. Yalnızca Allah bunu gerçekleştirebilirdi. Allah kendi sözünü verdi ve onu korudu. Fakat bunu vakit ayırarak kendin araştırmazsan hiçbir zaman bilemezsin. İstersen peygamberlik sözlerini birlikte çalışabiliriz, böylece Allah’ın sözünün korunduğuna bizzat tanık olabilirsin.”
Mustafa, “Sağol” dedi, “Bunlara bakmama gerekmiyor. Ben gerçeği biliyorum.” (Devam edecek)
Allah insanlığa son derece önemli uyarılar gönderdi, öyle ki bunları gökte uçan kutsal meleklerin bildirdiği tasvir ediliyor. Vahiy 14:6–12 ayetlerindeki üç meleğin mesajında canavara ve onun suretine tapmanın tehlikesini görüyoruz. Kutsal Kitap, “Yasa tanımaz adam, her türlü mucizede, yanıltıcı belirtilerle harikalarda ve mahvolanları aldatan her türlü kötülükte sergilenen Şeytan’ın etkinliğiyle gelecek” diyor (2. Selanikliler 2:9). Bu harikalar o kadar etkili olacak ki, Kutsal Yazılar’ı kendi başlarına okuyarak bilenler haricinde herkesi kandıracak. Kutsal Yazılar bizim aldatmacaya karşı korunağımızdır.
S1. Kutsal Yazılar’ı kendi başımıza anlayabilir miyiz? Mezmur 119:18 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Kutsal Yazılar’ı okuduğumuz zaman Kutsal Ruh’un düşüncelerimizi ve anlayışımızı yönlendirmesi için gayretle dua etmeliyiz. İsa, Kutsal Ruh’u –Tesellici’yi– göndereceğini söyledi ve ekledi: ve “[O] size her şeyi öğretecek, bütün söylediklerimi size hatırlatacak” (Yuhanna 14:26).
S2. Hakikati öğrenmeyi gerçekten istiyorsak, Kutsal Kitap’ı incelerken nasıl bir tavır takınmalıyız? Yuhanna 7:17 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah’ın bize hakikati göstermesini istiyorsak, hakikati hayatlarımızda yerine getirmeye istekli olmalıyız. İtaat etmeyecek kimse Allah’tan ışık almayacaktır.
S3. Kutsal Kitap’taki peygamberlik sözlerini araştırmanın amacı nedir? Yuhanna 5:39 ve 2 Petrus 1:19 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Kutsal Kitap’ta yer alan geleceğe ilişkin olayları ve diğer gizemleri bilmek ilginç olabilir. Ancak bu peygamberlik sözlerinin bir amacı var, bu da Sabah Yıldızı olan Mesih’in kalplerimizde doğmasıdır. Mesih’siz bilgi yüzeyseldir ve unutulmaya mahkûmdur. Pavlus, Mesih’i kazanmanın her şey olduğunu söylemişti (Filipililer 3:8–10).
S4. Her imanlıya Kutsal Kitap’ı araştırmak hakkında hangi öğüt verilmiştir? 2. Timoteos 2:15 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
Hakikat sözünü bölmenin doğru bir yolu vardır, bir de yanlış yolu vardır. Kutsal Yazılar’ı bilmek için çaba göstermeliyiz.
S5. Şeytan Kutsal Yazılar’daki sözleri yanlış şekilde “bölerek” İsa’yı nasıl kandırmaya çalıştı? Matta 4:5, 6 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Şeytan ayetin yalnızca bir kısmını söyledi ve “gideceğin her yerde seni korusunlar diye” kısmını söylemedi (Mezmur 91:11, 12). Böylece kutsal yazıyı çarpıttı ve amacının dışında kullandı. Kutsal Yazılar’ı kendi başımıza okuyarak biliyor olmamız son günlerde ciddi önemdedir.
S6. İsa sahte öğretmenlere ilişkin hangi uyarıları verdi? Matta 7:15–20, 24:11 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Kilise önderleri ve öğretmenler öğrenim sürecinde önemlidir. Fakat neticede her birimiz kendi inançlarımız ve davranışımızdan kendimiz sorumluyuz. Her koyun kendi bacağından asılır. Aldanmamak için hakikati kendi başımıza öğrenerek bilmemiz önemlidir.
S7. Kutsal Kitap’taki her sözcük peygambere doğrudan Allah tarafından yazdırılmış sözler midir? 2. Petrus 1:20, 21; 2. Timoteos 3:16; 2. Samuel 23:2; Hezekiel 2:2 ve 1. Korintliler 14:32 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Kutsal Kitap’ı ortaya çıkaran peygamberlik vahyi çoğunlukla kelimesi kelimesine iletişim yoluyla gerçekleştirilmedi. Pek çok durumda Kutsal Ruh peygamberlere düşünceler ilham etti ve peygamberler Kutsal Yazılar’ı kendi tarzlarıyla yazdılar. Kutsal Yazılar’ın 40’tan fazla yazarı vardır, her birinin eğitim düzeyi ve deneyimleri farklıdır, bu da onların ifade yeteneklerinde açığa çıkmaktadır. Bu onların yazım tarzları incelendiğinde açıkça belli olur. Yine de, verdikleri mesaj Allah tarafındandı ve dolayısıyla Kutsal Kitap insani aracılar yoluyla çalışan Kutsal Ruh’un bir eseridir. Yalnızca On Emir (Mısır’dan Çıkış 20:1–17) Allah’ın insanlara doğrudan söylediği sözcüklerdir. O zaman dahi, Allah insanların anlayabilmeleri için insan dilinde iletişim kurmuştur.
S8. Allah Kutsal Yazılar’ın yanı sıra başka yöntemlerle de bizimle konuşur mu? Mezmur 19:1 ve Romalılar 1:20 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Allah, insanlara doğa aracılığıyla konuşur. İnsan, doğanın muhteşem işlerinde kendisininkinden çok daha üstün bir zekânın ve düzenin varlığını görebilir. Böylece Yaratıcı tecelli eder. Ancak dünyaya günah girdiğinden dolayı, doğanın yüzü Yaratıcı’yı mükemmel biçimde açıklamaz. Diken ve çalılar, etobur hayvanlar orijinal yaratılışın parçası değildi. Dolayısıyla doğanın bize Allah hakkında ve dünyanın içinde bulunduğu evrensel çatışma hakkında söylediklerini doğru olarak anlayabilmemiz için, Kutsal Yazılar’a bakılmalıdır.
Allah aynı zamanda bizimle Kutsal Ruh aracılığıyla konuşabilir. Zihinlerimiz aydınlanır ve etrafımızdaki koşullarda Allah’ın takdirini görürüz. Bunun en belirgin biçimde görüldüğü yer Ester kitapçığıdır. Allah’ın adından kitapta hiç bahsedilmemiştir, ancak kitapçığın her yerinde takdiri ilahînin çalışmasını görürüz.
S9. Son günlerde Kutsal Yazılar’a ilişkin olarak insanlar arasında nasıl bir sorun baş gösterecektir? 2. Timoteos 4:3 ayetini okuyun.
Y. __________________________________________________
S10. İnsanlar neden yanılgıya inanırlar? 2. Selanikliler 2:8–12 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Yanılgıya inanmanın her zaman düşünsel bir sorun olmadığını görüyoruz. Pek çok kişi hakikati sevmedikleri için yanılgıya inanıyor ve bunun sonucunda Şeytani etkilerin altına giriyorlar.
S11. Kutsal Yazılar son günlerde bizi nasıl koruyabilir? Mezmur 119:11, 99, 104 ve 2. Timoteos 3:16–17 ayetlerini okuyun.
Y. __________________________________________________
Mesih ile Şeytan arasındaki büyük savaş doğruluk ile kötülük arasındadır. Tüm günahlardan kaçınarak ve iyi olanı yaparak Allah’ın yanında yer alırsınız. Doğrunun ve iyinin ne olduğunu bilmek Kutsal Yazılar’ı incelemenizi gerektirir. Biz Allah ile müttefik olduğumuzda, O bizi kötülükten koruyacaktır.
Parlak Yıldızlar Dizisi (Filipililer 2:14–16)
Gül, “Peki ondan sonra ne oldu?” diye sordu. Mehmet restoranda Mustafa’yla görüşmesini Kutsal Kitap çalışma grubundakilere anlatmıştı.
Mehmet, “Hepsi bu” dedi, “tüm olan biten bu.”
Gül sözüne devam etti: “Yani hiçbir şeyi incelemek veya okumak istemiyor mu? Mesele öylece kaldı mı?”
“Ne yazık ki pek çok insan için durum böyle, Gül. Hiç çaba göstermek istemiyorlar. Sanırım hakikati zaten bildiklerini düşünerek rahatlar ve rahatlarının bozulmasını istemiyorlar.”
Gül ekledi: “Herhalde bina yansa bunun için de rahatlarının bozulmasını istemezler.”
Herkes bu yoruma güldü ama çok geçmeden benzetmenin uygunluğu akıllara dank ederek ortamı yine ciddileştirdi.
Sessizliği Mert bozdu: “Biliyorsunuz, okulda öğrenciyim ve öğrenmek şu anda benim için çok önemli, yani tüm hayatım için. İnsanların okumayı hiç önemsememeleri bana çok tuhaf geliyor.”
Bu görüşe hem Yusuf hem de Ece başlarıyla onaylayarak katıldı.
Afife öne doğru eğilerek şunları söyledi: “Hepinize, gruba ve Allah’ın sözünü okuma fırsatına müteşekkir olduğumu söylemek isterim. Mezmur 119:105 ayetindeki şu vaadi çok seviyorum: ‘Sözün adımlarım için çıra, yolum için ışıktır.’ Reşat artık gelmediği için bu sözler şimdi benim için daha da önemli. Burada onsuz olmak çok zor oldu.” Afife’nin son sözleri gözyaşlarıyla boğuldu.
Diğerleri bakarken Fatma Afife’nin omzunu sıvazladı. Annesi, Türkan, kızına baktı ve başka bir söz söylemeden duaya başladı.
“Gökteki Babamız. Sana sözün için şükrediyoruz ve kendimizi şimdi Sana adıyoruz. Sözüne güveniyoruz ve hep bir ağızdan Mesih’i Kurtarıcı ve Rab olarak ikrar ediyoruz. Lütfen sadık kalmamıza yardım et. Lütfen Afife’ye lütfunu ver ve Kutsal Ruh’un Reşat’la birlikte olsun, böylece Sana imana geri dönebilsin. Ona sonuçları ne olursa olsun Senin Şabatını kabul etme ve tutabilme cesaretini ver. Ekrem’le Filiz’i de unutmuyoruz ve onları karanlıktan çıkarmanı diliyoruz. Hakikati sevsinler ve Şeytan’ın aldatmacalarının etkisinde kalarak bir yalana inanmasınlar. İsa’nın adıyla diliyoruz. Amin.”
Ve herkes “Amin” dedi.
Okuyucular dua yoluyla bağlılık çağrısında bulunmalıdır.
[1] İnsanlar Tevrat, Zebur, İncil ve Kutsal Kitap tabirlerini farklı şekillerde kullanıyorlar. Musa, İbrani peygamberlerin 39 kitapçığının sadece ilk beşini yazdı. Bu konuşmada geçtiği gibi bazı insanlar tüm 39 kitapçığa Tevrat diye hitab ediyor. Bazıları ise sadece Musa’nın yazdığı kitapçıklara Tevrat diyorlar. İkinci durumda diğer İbrani peygamberlerin yazıları için kullanılacak bir isim kalmıyor. Zebur, Davut ve birkaç diğer kişi tarafından yazılmış peygamberlik ilahilerine verilen isimdir. Zebur genellikle ayrı bir kitap olarak görülmüyor, ancak diğer İbrani peygamberlik yazılarıyla beraber görülüyor. Hristiyanlar, İbrani peygamberlerin tüm 39 kitapçığına Eski Ahit olarak hitap ediyorlar.
Çoğu insan İncil sözcüğünü işitince İsa’nın hayatını ve görevini anlatan dört kitapçığı düşünür: Matta, Markos, Luka ve Yuhanna. Bu dört kitaba çoğu zaman Müjde veya İncil deniyor. İsa bu kitapların hiçbirini yazmadı. Ancak bir İncil satın alırsanız, içinde dört değil, 27 kitapçığın olduğunu fark edersiniz. 27 kitapçık, Pavlus, Yakup, Petrus ve Yahuda gibi diğer kişilerin peygamberlik yazılarını içerir. Hristiyanlar bu 27 kitapçığa Yeni Ahit olarak hitap ediyorlar.
Türkçe’de bütün Eski ve Yehi Ahit’in peygamberlik yazılarını içeren iki büyük baskı var: Kitabı Mukaddes ve Kutsal Kitap. Birincisi bütün Eski Ahit’i Tevrat diye adlandırıyor, ikincisi ise bütün Eski Ahit’i Tevrat ve Zebur olarak adlandırıyor. Kutsal Kitap en modern tercüme ve en çok kullanılan çeviri olduğundan, biz Tevrat, Zebur ve İncil dediğimiz zaman, tüm 39 Eski Ahit kitapçığı ve 27 Yehi Ahit kitapçığından bahsediyoruz. Bu ders serisinde bu derlemeye Kutsal Kitap olarak hitap ettik.